ABD’nin Bitmeyen Oyunu


Arşivden Notlar ABD’nin Bitmeyen Oyunu
Bundan tam olarak 12 Yıl önce Bir Senaryodan bahseden, Yerel Haber Gazetesi’nde yayınlanan Yazımızı, noktasına virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum.
O günkü Senaryo halen geçerliliğini korurken, senaryo içindeki soru-cevaplardan bir kısmı bugüne kadar karşılık bulmuş olmakla beraber, halen cevabını arayan sorular var.
O yazımızın sonunda da, “ABD’nin Türkiye’ye oynadığı oyunların görülmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış ve hazırlanan oyunu bozması gerekmektedir.” İfadesi bugün dahi geçerliliğini ve önemini korumaktadır!
Not o gün senaryoda, El Kâide diye not düşülen terör örgütü gerçekte DEAŞ’tan başkası, Irak’ın Kuzeyi denilen yerde Suriye’nin kuzeyinden başka yer değildir!


İşte o yazı:

“TÜRKİYE OYNAN OYUNU BOZMALI (25 Eylül 2007)
ABD kontrolünde ve Barzani gözetimi altında bulunan Irak’ın kuzey bölgesinde konuşlandığı bilinen Teröristler, Türkiye saldırı düzenleyerek Türk Askerinin kuzeye çekilmesini sağlamak istiyor.
ABD tarafından yılar önce hazırlanan ve 13 Haziran 2007’de Hudson Enstitüsü'nde yapılan ve adına “Hudson Senaryosu” denilen toplantı ile Türkiye üzerine oynanan oyunlar bir kez daha deşifre olmuştur. Basına kapalı yapılan bu toplantıyı tertip eden Hudson Enstitüsü’nün Bush Yönetim yanlısı olduğu dikkate alındığında ve adına “Türkiye Semineri” denilen toplantıda konuşulduğu ifade edilen sözlerle bu gün Türkiye’nin yaşadıklarının örtüşmeye başlaması Türkiye’nin çok daha dikkatli, uyanık ve teyakkuzda olması gerekmektedir.
Hudson Senaryosu olarak basında yer alan o toplantıya katıldıkları söylenilenler içerisinde, Hudson Enstitüsü'nün Türkiye uzmanı Zeyno Baran, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin oğlu Kubat Talabani, Tuğgeneral Suha Tanyeri ve askerî ataşe Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu isimleri zikredilmişti.
Hazırlanan senaryoda değişik senaryolar ve bu senaryo doğrultusunda, Türkiye sınır ötesi operasyona kalkışırsa ne olur? gibi sorular var.
Senaryonun içerisinde. Tarihleri de belirtilerek, bir intihar bombacısının polis karakoluna saldırması, polislerin yaralanması ile birlikte alışveriş yapmakta olan turistlerinde aralarında yer alan 50 kişinin ölümü ve 200 kişinin yaralanması senaryosu varsayılıyor. Bu eylemin PKK terör örgütü tarafından yapıldığı dedikodularının yayılması planlanıyor. Olayla ilgili ertesi gün açıklama yapacak olan İçişleri Bakanlığı, eylemcinin Kuzey Irak'ta PKK tarafından eğitildiğini açıklıyor. Askeri üst düzey Yetkili, eylemlerin Büyük Şehirlerde de yapılabileceğini açıklıyor. Irak’ın Kuzeyine derhal askeri operasyon yapılması çağrısında bulunuyor. ABD Dışişleri Yetkilileri Türkiye’yi sükûnete çağırıyor.
Senaryoya göre, bir başka günde İran, Suriye’ye malzeme taşıyan kamyonlarına, sınırları içerisinde, saldırı düzenlendiğini, bu saldırının ABD’nin talimatı ile PKK tarafından yapıldığı iddiası öngörülüyor. İran yönetimi kızgınlıkla, PKK’ya karşı harekette bulunmak için Türkiye’ye destek teklifinde bulunuyor.
Yine, Ertesi Gün Türkiye’de Anayasa Mahkemesi Başkanı’na karşı intihar saldırısı yapılıyor. Bir gün sonra Anayasa Mahkemesi Başkan’ı vefat ediyor. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı bu işin PKK işi olduğunu açıklıyorlar. Bu infial ile birlikte, Türk milleti birlik içinde Mitingler düzenliyor, halk Büyükşehirler başta olmak üzere yürüyüşler tertip ediyorlar. Bu öfke ve kızgınlık içerisinde Başbakan Erdoğan Irak’ın Kuzeyine Askeri harekata karar veriyor
Sınırda gerekli önlemleri alan Genel Kurmay Irak’taki belli olan yerlere saldırı kararı alıyor. Bağdat’ın tepki göstermesine rağmen, Türkiye 50 Bin kişilik Birlikle sınırdan içeri giriyor. Beyaz Saray Türkiye’nin kendini savunma hakkı olduğunu söylerken, Dışişleri Bakanlığı ise bu harekatın Türkiye’ye zarar vereceğini açıklıyor.
Varsayımların bütününün olması için yapılan bombalı saldırıların PKK tarafından değil, El Kaide tarafından yapıldığı anlaşılmamış olması üzerine kurulu senaryodur.
Sorular Ve Aranılan Cevaplar Bu Noktada Başlıyor.
·      Beyaz Saray ve ABD Dışişleri tarafından verilen Tepkiler gerçekçi olarak sunulmuş ve inandırıcı olabilir mi?
·      AB, Araplar, Irak’a komşu ülkeler, Türkiye’nin böylesi bir durumda olmasına ne der? Türkiye –AB ilişkileri nasıl etkilenir?
·      Rusya fırsatı değerlendirip, Türkiye ile ABD’nin arasının açılmasına yönelik tansiyon yükseltici çalışmalar içerisinde bulunabilir mi?
·      Türkiye, bölgede harekata geçerse başarılı olma şansı ne kadardır?
·      İran’ın Türkiye’ye destek teklifi karşılık bulur mu? Böyle bir birliktelik ABD-Türkiye-NATO ilişkilerinin bütünlüğüne nasıl bir etki oluşturur?
·      Böyle bir durumda, Irak hükümeti, Kürt liderleri mi, yoksa Türkiye’yi mi destekleme kararı alır? Tavrı kimden yana olur?
·      Geçte olsa, bombalı saldırıların faillerinin PKK değil de, El Kaide olduğu anlaşılırsa ne olur? Operasyonun seyrini nasıl etkiler?
(Tüm bunlar düşünülürken ve senaryoda yer alırken, işin bir de tersi, faillerin PKK olmadığı öğrenildiği halde ortaya çıkacak durumun tahlili yapılmaya çalışılıyor ve kötü ihtimallere cevaplar aranmaya çalışılıyor.)
·      Türkiye’de infiale ve sınır ötesi operasyona kadar varan saldırıların arkasında El Kaide ve Militanın da Suriye’deki Hizbullah kampında eğitildiği anlaşılırsa ne olur?
·      Operasyon yapan Türk askeri, PKK’lılarla çekilmiş İsrailli ajanların fotoğraflarını ve MOSSAD eğitim kılavuzlarını bulursa neler olur?
·      Türk Askerleri tarafından öldürülen peşmergeler arasında, onlara eğitim veren bir ABD subayı bulunur ve yakalanırsa ne olur?
Bütün bunlar olursa, ABD kongresi Türkiye’ye 1974 Kıbrıs işgali(!)ndeki gibi yaptırımlar uygulamasının önerilip önerilmediğinin cevaplarını arıyor, ABD’de ele alınan Hudson Senaryosunda.
Senaryo İle Örtüşen Noktalar
Hudson Senaryosu içerisinde Kıbrıs’ın halen işgal edildiği ifade edilmiştir. Eylemlerin, PKK değil El Kaide tarafından yapıldığı anlaşılır ve Suriye’deki Hizbullah Kamplarında eğitildiği ortaya çıkarsa, sorusuna cevap aranırken senaryo içerisinde senaryo üretildiği ortaya çıkmaktadır.
Senaryodaki gibi, belirtilen tarih aralığında Polis karakoluna değil ama yakın dönemde Askeri Karakollara saldırılar düzenlenmedi mi? 30’un üzerinde can toprağa verilmedi mi? Saldırıların Irak’ın Kuzeyinde yuvalanan PKK’lı teröristler tarafından yapıldığı açıklanmıyor mu? Buna rağmen olayın failleri hakkında nedense kamuoyuna aktarılan pek bilgi de yoktur. Son zamanlarda yaşanan Terör hareketleri nedeniyle, İran Türkiye’ye her türlü desteği vereceğini, ortak hareket edeceğini açıklamış ve ABD paniklemiştir.
Sınır ötesi operasyon için hükümet Tezkere kararı almıştır. Halk yaşanan olaylar nedeniyle sokaklara dökülmüş, gösteriler yapmaya başlamamış mıdır? Suriye Türkiye’nin operasyon yapmasına en üst düzeyden destek vermemiş midir? ABD dışişleri Bakanı Rice, Türkiye’yi sükûnete davet etmemiş midir? Sınır ötesi operasyonun Türkiye açısından iyi olmayacağını söylemiş midir?
ABD’de, Hudson Enstitüsü’nde yapılan toplantıda, dile getirilenlerin birçoğu bu gün yaşananlarla bire bir örtüşmeye başlamış gözükmektedir. ABD’nin Türkiye’ye oynadığı oyunların görülmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış ve hazırlanan oyunu bozması gerekmektedir.”
(Güncelleme: 10 Mayıs 2019)











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ABD Halkına Helikopter Hakkında Yalan Söylüyor

Atma Recep Din Kardeşiyiz (Bozuk ve çöplük malına dönüşmüş Toner)