Hedef Türkiye; İran Sonraki İş

Hedef Türkiye; İran Sonraki İş  (27 Ocak 2016 Çarşamba günlü Yerel Haber Gazetesi yazım)

Türkiye basiretli olmaz, siyaset ülkenin birliği ve bütünlüğü için tek vücut olmazsa, dost gözüken
ABD ve yandaşları hedeflerine adım adım yaklaşacaklardır.
Türkiye, “Barzani Kürtleri yanına alıp bizimle entegre olsun” diye dar kapsamda bir plânın içine
girerse, ABD’nin yeni partneri İran’ın Türkiye’ye saldırması için her yol mubah görülecektir.
Yönetimsel olarak Irak’ın mezhebi İran eliyle değiştirilerek tamamen İran hâkimiyetine
girdirilmektedir. Bunun en büyük destekçisi olarakta DAEŞ ve Goran Hareketi ile birlikte PKK terör
örgütleri olmaktadır. Lojistik destek ABD, Rusya, İran, İsrail, Almanya, vs. ülkelerden bazen direkt,
bazen de aracı devletler kullanılarak en direkt sağlanmaktadır.
Kürtlerin Bağdat’tan uzaklaştırılarak Barzani çevresinde toplandırılması plânlı bir harekettir.

İran Eliyle Bağdat’ı Yönetmek

Kürtler Irak yönetiminde söz sahi olmadıkça ve siyasal ağırlıklarını kaybettiği andan itibaren, en
büyük engel ortadan kaldırılmış ve İran üzerinden Irak yönetimi mezhepsel cihetle ele geçirilmiş
olmaktadır.
Türkiye’nin iç siyasetinde hükümete karşı, mezhepsel çıkışlar yaptığı iddiasıyla muhalefet edenler,
bil(mey)erek, iste(me)yerek aslında dış mihrâkların Türkiye’ye karşı başlattıkları senaryonun işlerlik
kazanmasını kolaylaştırmaktadırlar.
DAEŞ Musul’a neden yerleşti(rildi)? İlk hedefleri Türk konsolosluğu ve çalışanları olmasının sebebi
neydi?
Bu hareketle Barzani zayıflatılırken, Bağdat’taki Kürtler Barzani safına çekilecek, Türkiye’nin dış
politika karizması çizilecekti. Kısman istenilen oldu. …
Barzani’nin Bağdat üzerindeki etkinliği, söz sahipliği kırılmış oldu. İran Bağdat yönetimini istediği
yönetebilecekti. Suriye zaten elindeydi. İran yaptığı hamlelerle Türkiye’nin ve Ortadoğu’da Türkiye ile
hareket etme kararı alanların tepkisini çekmeye ve söz düellosuna girişecekti. Kısmen bu da oldu,
özellikle Suudi Arabistan ile gerginleşme başlatıldı. …

Türkiye’yi güneyden kuşatmak için her türlü terörist eylemi destekleyen İran, Suriye’ye Rusya’yı
davet ettirerek Türkiye’ye karşı olası bir cephe daha hazırlamış oldu. … Bunun ön hazırlığını da Rus
uçağının düşürülmesi ile başlatmış oldu. …

Vekâlet Değil Fiili Savaş İsteniyor

ABD embeddedleri ile birlikte, yeniden dost olmaya başladığı İran üzerinden Türkiye ile bir savaş
cephesi oluşturmaya çalışmaktadır. Bu savaşın da fiili olması arzulanmaktadır. …
İran ile ABD arasında, ambargoların ve yaptırımların kaldırılması ile başlayan anlaşma, kesinlikle
nükleer meselesi değildir.
Süper güç olduğunu, tek kutuplu dünyanın hâkimi kalmak isteyen ABD, gelişmiş ve genişlemiş bir
Türkiye’yi istememektedir. Türkiye genişlemeden bir şekilde durdurulmalıdır diye hareket eden ABD
yönetimi, bu nedenle 3-5 gün içinde bir biri ile örtüşmeyen açıklamalara, üst düzeylerden imza
atabilmekte, kendi karizmasının çizilmesine dahi rıza gösterebilmektedir. …,
Çünkü İran’ı daha sonra tekrar kontrol altına alabileceğine inancı ve güveni tam olan ABD ve
Embeddedleri söz konuş Türkiye olunca korkularına hâkim olamamaktadırlar.
AB ülkelerinin mülteciler için Türkiye’ye 3 Milyar Euro’luk şartlı desteklerinde dahi yan çizmeleri,
Schengen vizesinden vaz geçmek için yol aramalarının arkasında yatan gerçekte buradan
kaynaklanabilir.
Maliki’nin devrilmesi, Yemen’de İran’ın Suudi Arabistan’a karşı kalkışması “Hedef Türkiye” plânının
rahat işletilebilmesi içindir. …

“Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışının asıl nedeni de Ankara sisteminin ayniyle kalması ve yeni
bir yapılanmaya gidilmesinin engellenmesinden başka bir şey değildir. … ANLAMADINIZ MI? …

Düşündüren Söz:

“Seçilmiş Hükümetler Pek Nadiren Halklarını Yönetirler”...
İngiliz Eski Başbakanı Benjamin Disraeli