Meselenin ve Tehlikenin Farkında mısınız? Türkiye’ye, “Terörle müzakere” önerenler
Meselenin ve Tehlikenin
Farkında mısınız?
(Bölge Gazetesi, 31 Mart 2016, Perşembe Günlü
Yazım)
Daha
önce yazdığımız gibi, yılan, kendini besleyenlerin koynuna girerek ağızlarına
zehrini boşaltmaya devam ediyor.
Yıllardır
Türkiye’yi kendi içinde terörle terbiye(!) etmeye kalkışanlar, farkına varsalar
da belli etmemeye uğraşıyorlar, terbiyelerini, edeplerini, güvenlerini,
itibarlarını, kariyerlerini, kısaca kendilerince kıymetli olan her şeylerini
kaybediyorlar. Yani ava giderken avlanıyorlar.
Türkiye’ye,
“Terörle müzakere” önerenler, iş kendilerine gelince zerre i miskâl uygulamaya
almıyorlar.
Bakını
anlayacaksınız, Hollanda’da orantısızca yakalanıp derdest edilen gazeteci –
yazarın yanında ne kendilerinden bir milletvekili, ne de başka bir ülkenin
diplomatı nevzûhur oldu! …
Orada
peydahlamayanlar, ne hikmetse çıkıp Türk mahkemelerinin Hâkiminin huzurunda
“ben buradayım! Bize rağmen hüküm vermezsin!” imâ ve edepsizliğinden, hukuk
bilmezliğinden, hadsizliğinden pozlar sergilemeye çalıştılar.
Onların
elbetteki ortakları sadece ve sadece çıkarlarıdır. Bunun farkına varılmadıkça, düşmanlık
beslediklerini “dostuz” diye yanında tutmayı başarır.
Geçmişte
iki deniz arası toprak vâ’dedilen Ermeni Diasporasını, Krallık vereceğiz
diyerek aldattıkları Şerif Hüseyin’i, şimdilerde de Dinsiz imânsız bir devlet
kurduracağız diye aldattıkları taşeron ve yalak bekçileri PKK – PYD – YPG –
DEAŞ – El-Kâide, Taliban gibi terör maşalarını kandırarak, Türk ve Müslüman
milletin üzerine salanlar, şimdi bayrak yarışını kısmen kendi topraklarında
yaşamaya başlayınca, kuduz köpek gibi ağzından köpükler savurmaya başladılar.
‘Sen Kanını Dökenlerle
Müzakere Et, Ben Bana Yapılanları Affetmeyeyim’
Batı, kendine yapılanları
bir kenara bırakıp, “mâkul şüpheli” kim, hangi ülke varsa terörist ve terör
listesine alırken, Türkiye’ye, vatana ihânet eden, masum – mazlum kanını döken
teröristlerle müzakere etmeyi öneriveriyor.
Kendisine gelince, yapılanlar terör saldırısı,
savaş. Mevzu bahis Türkiye olunca, İngiliz’in Boş konsolu, kendini nimetten
sayıp Türkiye’de perdah çekmeye kalkışır hâdsizce. “Türkiye’nin nasıl bir ülke
olmak istediğini belirlemesi gerekliliğinden(!) dem vurur.
İngiliz
anahtarı yıllardır her bir b.ka yaradığı için, kendisinin de aynı işlevi göreceğini
zannederek, zırvadan gelip zirveye ulaşmaya kalkışmaktadır.
Görmüyorlar,
anlamıyorlar ki, Türkiye’de İngiliz anahtarının fosseptik çukuruna atılalı çok
olduğunu, milli ve yerli anahtarların kullanılmaya başladığını.
Ama
ne diyelim ki, ‘alışmış kudurmuştan beter’ misali huylu huyundan vazgeçmiyor.
Onlar
ki, yanaklarını dayadıkları o yanakları sevdiklerinden dolayı okşayıp peşrev
çekmiyorlar. İşlerine yaradıkları, iyi, kullanışlı, lazım olan ama kendinden
olmayanların canlarının yanması umurlarında değildir. “Görenedir görene, köre
nedir köre ne!” demiş ya atalarımız, işte tamda bu minval üzre, destek
oldukları ne kendilerinin olan The Guardian’dır, ne de o belgeleri ifşâ eden Wikileaks’tir.
Öyle
olsaydı, nasıl derdest edildiklerin dünya âleme gösteri, değil destek, adlarını
ağızlarına alanları – ülkeleri kendi iç işlerine karışmakla ve düşmanlıkla
suçlarlardı.
Onların
vatandaşları terör saldırısında ölünce güvelik tedbirleri en üst seviyelere
çıkartılıyor da itiraz edilmiyor, aksine destek veriliyor, lâkin aynı
tedbirlerin çok daha alt kademelerinde önlem almaya çalışan Türkiye’yi
“özgürlükleri kısıtlamak”, “muhalif düşünceleri susturmak” algısı
oluşturularak, “Türkiye’de darbe olsa ABD ses çıkarmaz” minvalli kusmukları
ağızlarında drenaj olunmaktadır.
neocon
plân programları muvahâcesinde stratejik ortaklık yapmaya kalkışan, beşi bir
araya gelmesi imkânsız ortaklar silsilesi, “Erdoğan’a darbe yapılsın,
devrilsin!” diyenler bilmedikleri dahi bilmediklerinden farkında değillerdir,
Türkiye’nin darbe ile, birlerinin kuklalığını yapan, sömürgeci zihniyetli
“vali” ile yönetilmek istendiğinin.
Mısır’ın
püsküllüsü Sisi’yi ve yönetimini örnek göstererek lâiklik elden gitmesin demeye
getirirler. … Tehlikenin farkında olmaz mısınız?
Anlayana:
“Ben
yurtdışına çıktığımda kesinlikle ülkemi eleştirmem ancak ülkeye döndüğümde
muhalefetimi hakkıyla yaparım.” Churchill
Yorumlar
Yorum Gönder