Genç Neden, Nasıl Uyuşturucuya Başlar, Terör ile UYUŞTURUCU HATTI OLUŞTURMAK
Genç Neden, Nasıl
Uyuşturucuya Başlar
Başlıktaki
soru aslında yanlış bir giriş! Neden mi?
Doğru
soru; Gençlik neden uyuşturucu kullanımına teşvik ettirilir. Gençliğin
uyuşturucuya bulaşması ve ulaşması nasıl bu kadar kolaylaştırılıyor?
Şimdi
diyeceksiniz ki, bu nasıl bir ifâde, doğrusu;
“Gençliği
madde bağımlısı olmaya ve kullanmaya iten başlıca sebep ve etkenler nelerdir?
Dediğinizi duyar gibiyim.
Haklı
olabilirsiniz ama olaya salt uyuşturucu olarak bakarsanız bunun çözümünü bulmak
ve nedenlerine ulaşmak da bir o kadar imkânsızlaşır!
2016
Yılı 14 Ekim’inde, bu konuya bambaşka bir pencere açan, Terör ile Hedef’in
neden Türkiye olduğu sorusu üzerinden konuyu kamuoyuna taşımış ve gerekçelerini
de yazmıştım.
Terör
gerçeğinin altında yatan nedenlerin başında gelen konun UCUZ YOLLU UYUŞTURUCU HATTI OLUŞTURMAK olduğu gerçeğini kavrarsak,
konuyu daha iyi ve doğru anlamış olacağımızda, çözüm üretmekte o denli isâbetli
olacaktır.
Türkiye’de
Terörün peydâhlattırıldığı bölge ve halen süregelen coğrafya neresidir?
Kuşkusuz ki Güney Doğu Anadolu Bölgesi illerinde ağırlıklı olmak üzere, kısmen
de Doğu Anadolu’nun bazı illeri ile Akdeniz Bölgesi’nin doğu illerinde,
dolayısıyla da, Doğu Akdeniz’de!
DTM,
11 Eylül 2001, İkiz Kulelerine ABD tarafından yapılan Kâmikâze, yani KONTROLLÜ
SALDIRI sonrasında, ABD Terör bahanesi ile ilk saldırısını yaptığı ülke
neresiydi; AFGANİSTAN!
Uyuşturucu
Tarla ve Fabrikası; AFGANİSTAN!
Dünyaya
sunulan uyuşturucunun Yüzde 90’ının üretim merkezinin Afganistan olduğunu
söylersem ve bunun büyük bir çoğunluğunun kontrolünün ABD’de olduğunu ifâde
edersem, sanırım anlatmak istediğim konu biraz daha açığa çıkmış olur!
Dünyanın
en ucuz uyuşturucu üretildiği AFGANİSTAN’dan, bu uyuşturucunun dünyaya
pazarlanması legâl yollardan olmayacağına göre, bunun için Terörizme ihtiyaç
var. Bunun için en ideâl terör örgütü, hiç kuşkusuz ki PKK.
PKK’nın
gelir kaynağı nedir, denildiğinde, hemen herkes tereddütsüz, UYUŞTURUCU
TİCARETİ diyecektir! Anlaşılmayan?
Uyuşturucunun
Bitirilebilmesi için, öncelikle Terörün kökünün kazınması gerekmektedir. Yoksa
İçişleri Bakanlığı da, Ticaret Bakanlığı da, “Yapılan operasyonda, tarihin en
büyük uyuşturucu malzemesi yakalanmıştır” açıklamalarını ilelebet
sürdüreceklerdir!
Gençler
Üzerindeki Etkisini Azaltmak İçin Çözüm
Yukarıda da ârz ettiğim gibi, Devletler ve hükümetler
mücâdele plânı açıklamak, meclislerinde araştırma komisyonları kurmaları,
Mücâdelede STK’lar, ilgililer çözüm üretmeye kalksa da sonuç hiçbir zaman
istenilen hâle gelmeyecek ve artışlar sürecektir, mââlesef.
Kızmaca
yok, gerçekler bu; Bakın, Nasreddin Hoca Merhûm, Samanlıkta anahtarını
kaybetmesine rağmen, anahtarının evinin önünde araması ne kadar doğru ise,
bizlerin de sadece Gençler üzerine çözüm aramamız o kadar doğrudur.
Neden m? Bakın, “Yalvarıyorum, Evlâdımı Kurtarın!” diyen bir annenin haberini
Gazete’nin manşetinden vererek haber(!) yapmıştım! Neden mi (!) (ünlem)
kullandım? Anne, uyuşturucu müptelâsı olmuş evlâdı yüzünden, her şeyini
kaybetmiş, buna rağmen evladının tedâvi edilmesini istiyor ama mââlesef ki
tedâvi edilemiyor! Çünkü 18 Yaşını geçkin olduğu için, Kanun kişinin kendisinin tedâviyi istemesini şart koşuyor.
Dikkât,
Korona plândemisi belâsından, maske takmayan, tedâvi istemeyene ceza kesen
Devlet, uyuşturucu tedavisi isteyen âile için işi kullanıcının isteğine
bırakıyor. Neden, Çünkü uluslararası Uyuşturucu
ve Para BARONLARI öyle istiyor da, ondan! Tedavi olmasın ki, kullansın,
başkalarını da kullandırmaya teşvik edebilsin! İş ve dolayısıyla da Para
bulamayanlar da, TERÖRÜN KUCAĞINA
DÜŞSÜN!
ÂİLELER ve Toplum
Suçsuz mu, ÂSLA!
Diyorum
ki, Kapitalizm tutkusu, insanlarda doyumsuzluk oluşturmayı sürdürdükçe,
gençliği psikolojik ve sosyolojik bir bûhrânın içine almaya devam ettiği ölçüde,
onların yoksunluğu olan, iletişim öncelikli olarak, kapitalizme karşı savunma
mekânizması oluşturmak için kapsamlı mücâdele etmeden uyuşturucu ile mücâdelede
başarı elde edilemeyecektir.
Hataya
düşmüş, uyuşturucuya bulaşmış gençler bizim evlâtlarımız diyerek, önce Toplum,
sonra da âile, genci sahiplenmekten vâzgeçmemelidirler. Vâzgeçildiği an problem
artarak devam edecektir.
Düşünün,
okuyamamış, işsiz, hataya düşmüş, hapse girmiş çıkmış. Bunlar tek tek veya tümü
birden bir gençte mevcut olsa. Çevre
kötü gözle, dışlanmış bakamaya başladığında, mahalle baskısı karşısında, “EL ÂLÎM NE DER” den kopup, el alem ne
der seline kapılınca, onlar da evlatlarına, “boş boş gezdiğin yetmiyor, ayyaş, zibidi gibi geziyorsun. Kimse işe de
almıyor seni! Senin yüzünden mahalleye rezil olduk!” gibi ezici, dışlayıcı,
ötekileştirici söylemlerle hâkâret etmeye de başladıysa, genç TEVBE ETMEKTEN
vazgeçiyor, kendini işe yaramaz, “ALÇAK(!)”
kişilik olarak âddedip, kurtulması gereken bataklığa geri dönüş yapacak ve daha
da dibe batacaktır.
Gençlerimizi
işte böyle böyle kaybediyoruz. Sağlık kuruluşları ile Devlet, Mahalli
yönetimler, STK’lar, âileye destek olunsa, iş verilse, meslek edinse, aşını
kazansa, düşme meyli olan genç dahi kendinden utanmaya başlar ve düşmekten
kendini kurtarmaya gayret sârfeder!
Anlayana:
“Kendi
gerçeğimizi kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmak, her nâmûslu yazarın vicdân
borcu!” Cemil Meriç
NOT: Mübârek Üç Ây’lar
Başladı Tebrik ederim.
“Allah’ım!
Bize Recep ve Şâbân Ây’ını mübârek kıl ve bizi Râmâzân-ı Şerîfe ulaştır.”
Gelecek
olan Regâib Kândilinizi de şimdiden Tebrik eder, Duâlarınıza Tâlîp olduğumu
belirtirim.
(BüyükSaat Gazetesi 12 Şubat 2021 Tarihli Yazım)
Yorumlar
Yorum Gönder