Safınız Türkiye Olsun (5 Şubat 2021)
Safınız Türkiye Olsun
Tarihler 11 Mart 2016, Cuma Gününü gösterdiğinde, “Rusya Olmadan Asla!” başlıklı Yazımda, “Türkiye’nin müttefiki olduğunu, her fırsatta, dünya kamuoyu önünde haykırırcasına dost görünen ABD, kapalı kapılar arkasında dillendirdiği, “Rusya olmadan asla!” ortaklığını aleni olarak dillendirmeye başlamıştır” demiştim.
Ve
bu yazımın ertesi haftasında da, “Arap
Baharı Bâhâne, Maksat Türk Baharı” başlıklı yazıyı kalem alma ihtiyacı hâsıl
olmuştu.
Aradan
geçen yaklaşık altı yıla rağmen, neredeyse değişen çok fazla bir şey olmadığını
görüyoruz. Frenklerin tâsâllûtları, azalmadan, aksine artarak devam etmektedir.
Çanakkale’de
7 İtlâf devleti ile saldırıya geçenler, aradan geçen süre içerisinde, ABD
Dışişleri Bakanlığı yapan kişi; “Artık
stratejik olarak askeri gücümüzü kullanmıyoruz. Ancak, pek çok ülkede olaylara
anında müdahale edecek ÖZEL KUVVETLERİMİZ var” diyerek artık vatandaşının
canını değil parasını vererek Teröristlik ve Haydutluk yaparak savaşacaklarını,
savaşırken de saldırdıkları Türkiye’ye karşı dostmuş gibi davranacaklarını da
deklâre ediyordu.
Terör
saldırıları için 77 düvelden devşirilmiş, dil, mezhep, meşrep, milliyet farkı
gözetmeksizin oluşturdukları, kiralık terörist yapılar eliyle saldırılar ile Türkiye’ye
diz çöktüremediklerin gördükçe kuduranlar, 15 Temmuz İşgâl Kalkışmasında
bulundular.
Türkiye,
Asya ve Afrika’da, kiminle dost, Müttefik, Stratejik iş birliğine girişse,
Anında karşı saldırılar gerçekleştiriliyordu.
Rusya-ABD Dostluğu
Var Düşmanlığı Yok
ABD,
Türkiye’den, Rusya’nın savaş uçağını düşürmesini neden yaptırttı? Rusya’ya
düşman olduğu için değil, Türkiye’nin dost ve müttefiklik yapmasını engellemek
içindi.
Türkiye
yıllar sonra, hatta neredeyse bir âsır sonra ÂKL ile hareket ediyor, çıkar
ilişkilerini önceliyordu. Dost olunması gereken yerde dost, Düşman olunması
gereken yerde düşman olabiliyordu. İşte Siyonun Ehl-î Sâlîp’inin TERÖRİST ve
HAYDUT DEVLETLERİ ile Embeddedleri bunu kaldıramıyor, Türkiye’de dâhîlî
Bedhâhlâr devşirerek plânlarını uygulamaya çalışıyorlar.
Bakmayın
siz, algı ve manipülasyonlar ile ABD-Rusya düşman imiş gibi empoze etmeye çalıştıklarına.
Biri olmadan diğerinin yaşama alanı olmayacağını biliyorlar. Bildikleri bir
diğer konu ise Türkiye olmada Dünyada Hûzûrun tesis edilemeyeceğidir.
Yıllar
önce de saldırılarının amacı, “Ey
Türkiye! Sen içinde çıkartılan kargaşa ile meşgul ol. Dışarı ile bizim
istediğimiz ve izin verdiğimizden fazla âlâkâdâr olma. Sen Ukrayna, Suriye,
Katar, Libya, Sudan, Irak, Somali, vd. ile güç birliğine kalkarsan, birileri de
gelip senin kalbinde kargaşalar ile düzeninizi bozmaya, hûzûrunuzu kaçırma çalışmaları
başlatılır” denilmeye devam edilmektedir!
O
günde, Türkiye’de istedikleri sonucu almak için yapmışlardı, Arap baharını ama
olmadı! Amaçları Frenklerin ve ABD ile Rusya’nın plânı, Sykes – Picot plânı hayata
geçirilecekti, Çanakkale’nin 100. Yılı bittiğinde. … Olmadı!
Türkiye Bildikleri
Eski Türkiye Değil
Bugün
de, içeride ve dışarıda Demokrasi dışı yollarla ilerlemek için, şâibeli,
mantık dışı İttifâklar oluşturuyorlar.
Türkiye
büyümesin, büyürse budansın, solarsa sulansın istiyorlar hâlen. Bu plânın işler
kalabilmesi için de, Türkiye’yi mahvedecek plânlar, senaryolar
hazırlıyorlar, baş aktörlüğüne de içeride buldukları Dâhîlî Bedhâhları
getiriyorlardı.
Tüm
plânları devreye girdirmeye çalıştılar istedikleri sonucu alamadıkça yeni
oyunlar kuruyorlar. Tıpkı 70’li yıllarda ve Afganistan’da yaptıkları TÂLİBÂN
uygulamasını devreye girdirmek istediler. Önce Tâlebeler (TÂLİBÂN) akâbinde
öğretim görevlileri ile toplumsal bölünme, şiddet, terör, iç çatışma, nefret,
sokak karışıklıklarını hayata geçirmek istediler, Boğaziçi Üniversitesi
üzerinden.
Âhmâklıkları
öylesine gözlerini bürümüş ki, Sanki bu üniversiteye aynı Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan tarafından ilk defâ Rektör atanıyormuş gibi algı ve
manipülasyona kalkıştılar ancak Millet oynana oyunları gördü, tabiri câizse,
Siyonun Ehl-î Sâlîp’ini ve embeddedlerini şâpa oturttu.
Acı
olan, ülkeyi yönetmeye tâlip olduklarını söyleyen bazı siyasiler, tıpkı
Abdûlhâmid Hân’ı yıkmak için, İT’çilerin ârgûmânı olan “İSTİBDÂDA HAYIR”
sloganı ile ortaya çıktılar ki, bu slogan Türk Milletinin 1 asır İstidâdını yok
ettirdi. Şimdi de bu Sûfleleri kullananların kendilerinin de istidâdını yok
edeceğini bilemeyecek kadar yoksunluk içindedirler.
Geleceklerini İpotek
Etme Alışkanlıkları
İktidarın
Muhâlîfi olan bazı siyasiler, koltuk uğruna, ülkeyi, vesâyetçi devlet ve
küreselci şirketlere rehin vermek için özel bir efor sârf ediyorlar gibi.
Geçmişteki Dûyûn-û Ûmûmîye misâli.
Bu
yol ne millî, ne yerli ne de Türkiye’nin bekâ yolu değildir. Ne neyi Muhâfâzâ
ettiği belli olmayan Muhâfâzâ Kârcılar, ne de neyin milliliğini savunduğu belli
olmayan Milliyetçiler, ne vatan sevdâsından neyi anladıkları anlaşılamayan
vatanseverler için doğru bir yol, doğru bir çizgi, doğru bir gidiş değildir.
Dışarıdan, yıkıcı, yıpratıcı, yabancı olanlara ülkeyi rehin verme hâreketleri
olan plânlara destek vermeleri.
Onların,
yani Siyonun Ehl-î Sâlîp’inin Terörist ve Haydut Devleri ile 77 düvelle iş
birliğine girilmiş embeddedlerinin. Abdûlhâmid Hân’dan sonra tamamıyla, ele
geçirmek için plân yaptıkları 100 yıl sonrası için tüm hesaplarını bozan,
Kıyâmâ kalkan, her konuda ileriye doğru atak yapan, özüne dönen Türkiye
hepsinin plânlarını yerle yeksân etmiştir ki, bunu kâbûllenemiyorlar.
O hâlde, amaç Türkiye’yi yönetmek ve daha
ilerilere taşımak ise; Türkiye’yi daha da güçlendirmek için içeride birlik
olalım. Eskiden olduğu gibi, haritada yeri bilinmeyen, “orası neresi, öyle bir ülke mi varmış” denilmeyen, iç politikadan başka bir şey
konuşmayan değil. Oyun kuran, oyunbozan, kendi ekseni değil, süper güç olduğunu
iddiâ eden ülkelerin seçim sonuçlarına dahi etki eden, bölgeselin ötesinde,
küresel güç olan bir Türkiye’nin yıkılması için verilen saldırılardan
bahsediyoruz.
Kendimize
gelelim ve yolumuz da, safımız da TÜRKİYE
olsun DİYELİM. …
Sözün
Özü:
“Hayatta bir gayesi
olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler;
onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar.” Seneca
(Büyüksaat
Gazetesi, 5 Şubat 2021 Günlü Yazım)
Yorumlar
Yorum Gönder