Dostlarıyla İktidar Olmak İstemek, AK Parti’nin AKP'yle Koalisyonu

 

Dostlarıyla  İktidar Olmak İstemek

  

Bilinen “SIR”ını ifşâ etmesiyle, adeta gündem değiştiren, son günlerin popüler ismi, Eski AKP’li, şimdilerin DEVA Parti genel Başkanı, Ali Babacan!

 

Geçmiş yazılarımızda tekraren yazdığımız birkaç yazımızın başlığının özetini oluşturan Ak Parti içindeki AKP’liler nedeniyle eleştiri yağmuruna tutulmuş olsak da, doğru bildiğimiz gerçekleri söylemekten ve yazmaktan asla vazgeçmedik.

 

Hatta bu konu ile alakalı, duayen Gazeteci, Da’va adamı Abdurrahman Dilipak’ın, AK Parti’deki AKP’lileri eleştiren yazısı dolayısıyla, 81 vilayette, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın da tensipleriyle, AK Kadın kolları Dilipak’ı Mahkemeye verdiler, bizde yazı ve paylaşımlarımızla, Hâkk’ı söylediği için, Abdurrahman Dilipak’ın yanında olmayı yeğledik.

 


AK Parti İçindeki AKP’liler

 

Türkiye’de Başkan Erdoğan ve Devlet, dünya ile meşgul iken, “DOSTLAR” başka başka, iç politik meselelerle meşgul olmak ile yetiniyor, günlerini gün ediyorlar.

 

 Söyle bir harmanlayarak, özellikle, sözel, görsel, yazılı ve sosyal mediâ mecraları irdelendiğinde, Tek Bir Gündem Varmış gibi bir algı ile karşılaşılacaktır.

 

O gündem de, AK Parti’nin bittiği ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevinin son günlerine gelindiği hissini yaşamaya başlarsınız.

 

Sanki içeriden, otomatik işleyen bir şalterin kaldırıldıktan sonra, tüm dişlilerin, çarkların dönmeye başlaması gibi, “Yeni Bir Dönem Başlıyor” hissi verdirilerek dalga dalga algı ve manipülasyonların yayıldığı çok açık ve net olarak görülmektedir!

 

Yazılan, çizilenlerin doğruluğu, gerçekliliği üzerinde değerlendirme yapılmasını istemeyenlerin bir diğer amacı da, ortaya atılan konuların, Kin, Nefret, Ayrıştırmaya yönelik olmasına da hassaten özen gösterildiği ayan beyan ortadadır.

 

AK Parti içindeki AKP’li Ali Babacan’ın, AKP’li iken, Muhalefete çalıştığını, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı yapılabilmesi için Dostlar Meclisinin Göbeğinde olduğunu, Deva Partisi Genel Başkanı olarak, TV ekranlarındaki açıklamaları da bu algı ve manipülasyonlar katkı sunma operasyonundan başka şey değildir.

 

AK Parti’nin Kendi Koalisyonu

 

Ak Parti bilerek veya bilmeyerek, öncelerde yoğun olarak ancak halen bitmeyen ve süregelen Koalisyon İktidarı olduğu açık ve nettir.

 

Bir dönemler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Hazine Maliye Bakanlığı görevini ifâ ettiği dönemlerde Berat Albayrak ile gerginlikleri, istifa etti, ettirilmedi süreçleri de bu AK Parti’nin Koalisyon olduğu gerçeğini gün yüze çıkartmaya yardımcı olan etkenler olarak basında malzeme oluyordu.

 

Yine birçok yazımızda da, seçimleri Ak Parti’nin değil, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığını yazmamız, bu konudaki görüşlerimizin halen hâkim olarak devam etmesi, AK Parti içinde AKP’liler ile kurulu olan “SIR KOALİSYON”dan kaynaklanmaktadır.

 

Bunu bilen Dostlar bu zayıf ve kırılgan noktayı bildikleri için, İktidara, dolayısıyla da Tek Hedefleri olan Recep Tayyip Erdoğan’a yumuşak karından çalışıyorlar, ringde nakavt etmek için.

Yoksa birileri çıkıp, “Recep Tayyip Erdoğan’ı yargılayacağız!” emir ve kesin hükümlü açıklamalarda bulunacak kadar boş boş konuşmazlardı, şayet Beştepe’de mevcut bir koalisyon olma ihtimali sezmemiş ola idiler.

 

“Dostlar” AK Parti içinde korumalarında olan ve kriptolaştırdıkları AKP’lileri en büyük güvenceleri, elleri, kolları, gözleri olarak varlıklarını sürdürttürüyorlardır.

 

Türkiye, Büyüdükçe, Geliştikçe, Güçlendikçe

 

AK Parti içinde kalmaması gerekenleri, istifa, ihraç, adaya göstertilmeme, tasfiye nedenleriyle saflarını “SIKILAŞTIRAN DOSTLAR”, içeride bırakılanlar ve kalanlar ile de, kendilerine rota çiziyor ve konum belirliyorlar.

 

Türkiye, Suriye’de, Irak’ın Kuzeyinde, Somali’de, Sudan’da, Libya’da, Ürdün’de, Azerbaycan’a, Akdeniz’de, KKTC’de, şimdiler de yine yeniden, Libya ile işbirliği yapıyor olması Batı’yı çıldırttırmaya yetiyor da artıyor.

 

Onların tabiri ile “TÜRKİYE EKSEN KAYMASI YAŞIYOR!” DOSTLAR için, Türkiye’nin bu tutumu, ilerleyişi kabul edilebilir bir durum değildir.

 

Türkiye’nin kendi yolunu bağımsız ve karalı bir şekilde belirlemesini engellemek için, rakamların ne olduğunu bilmeyenlere 128 Milyar Dolar’dan, anketler AK Parti’nin bittiğini gösteriyor iddialarında, Bakan atamasının hatalı olmasından, il yönetiminde bulunan kişilerin bozuk sicillerinden yüklenerek HEDEF ERDOĞAN’ı itibarsızlaştırma ve sarsma girişimlerinde bulunuluyor.

 

Kendine Güvenemeyenler İktidar Olacağını İddia Ediyor

 

“Dostlarımızla İktidara Geleceğiz” demenin mefhumu muhalifinin Türkçesi, “biz kendi başımıza iktidar olabilecek yönetme, yeti ve yetkinliğine, donanımına sahip olmadığımız için, skala düşüncelerden oluşan dost grubumuzu kuruyoruz. Onlarla koalisyon ortaklığı yaparak ve ortaklık yaptıklarımızın her düşüncesinin hayata geçirileceğinin onayını da peşinen vererek, dünya kamuoyuna da deklare ediyoruz ki, Türkiye onların istediği gibi yönetilecektir!”

 

Sahi, Deva Partisi’ni kurup Genel Başkanlığa gelen Ali Babacan AKP’li iken, Abdullah Gül’ün, Dostlarının Cumhurbaşkanı Adayı Yapılmak İstenmesine, içeriden ve göbekten çalıştığını söylemesi bir unutulmuşu daha hatırlatmakla beraber CHP’deki Eksen Kaymasını da aslında gündeme getirmiştir.

 

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Adayı olduğunda, 367 garabetini ortaya atan ve Yargı darbesi yapan CHP, Kılıçdaroğlu ile eksen kayması yaşayarak yargı darbesi yaptıkları Abdullah Gül ile sarmaş dolaş oldular ve Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı oluşturulan DOSTLAR grubunda ortak çalışmaya başladılar. DİKTATÖRLÜK peşinde olduklarını kamuflaja alanlar, Recep Tayyip Erdoğan’ı Diktatörlükle Suçluyorlar!

 

“Söyle Dostunu Söyleyeyim Sana Kim Olduğunu!”

 


Dün düşman gibi görüp mücadele ettikleri isimlerin eteklerine sarılanlar, kıblesi seyyar olan menfaat peresler gibi düşünmeye başlamış olmadırlar!

 

“Türkiye’nin en iyi beş ekonomistinden biri benim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, yine Eski Türkiye’nin AKP’li ekonomi bakanı olan Babacan, diğer yandan yine Eski Türkiye’nin AKP’li uluslararası ilişkiler uzmanı da olan Ahmet Davutoğlu, Eski Türkiye’nin AKP’li Cumhurbaşkanı da olan yine Ekonomist Abdullah Gül, BATILI  DOSTLAR İTTİFAKInda yer alıyorlar. HDP ve İyi Parti, Saadet ile birlikte.

 

Ekonomist genel başkanı da olan CHP’nin, gelişen, ihracatı, sanayisi, yatırımları arttıkça büyümesini sürdüren Türkiye için nasıl bir ekonomi politikası var, açık ve şeffâf olan bir veri yoktur.

 

Nasıl iddialı, kesin “YOKTUR” demekteyiz!

Görünen Köy Kılavuz istemez düsturunca; birçok yerde, DOSTLARI ile iktidarı devraldıkları,  CHP’li belediyelerin birçoğu, özellikle Büyükşehirler, Mart 2019’dan bugüne kadar iktidardalar. Ekonomileri ve uygulamaları,  rakamları bilen herkesçe malumdur. …

 

Önemli bir hatırlatma:

 

Abraham Lincoln'den Oğlunun Öğretmenine Mektup’tan bir bölümünü, “BATILI DOSTLAR” ile olmak isteyenlere ithâf ediyorum;


"Öğrenmesi gerekli biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını, fakat şunu da öğret O'na: 'Her alçağa karşı bir kahraman, her bencil politikacıya karşı kendini adamış bir lider vardır.

 

Her düşmana karşı bir dost olduğunu da öğret O'na.

 

Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen, kazanılan bir doların, bulunan beş dolardan daha değerli olduğunu öğret.

 

Kaybetmeyi öğrenmesini öğret O'na ve kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt O'nu.

 

Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret O'na.

 

Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını.

 

Eğer yapabilirsen O'na kitapların mucizelerini öğret. Fakat O'na gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği zamanlar da tanı.

 

Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret O'na...

 

O'na kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes O'na yanlış olduğunu söylediğinde dahi. …”

(Büyük Saat Gazetesi 14 Mayıs 2021 tarihli yazım)

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ABD’nin Bitmeyen Oyunu

Çin'de Virüs bitti mi?

Melhâme-î Kübrâ, Yeni Dünya Düzeni Savaşı