Türkiye’nin Yeni Miladı: 14 Haziran, TÜRKİYE, BATI ile mi, DOĞU (ÇİN) ile mi OLACAK?, “Siz çoksunuz biz TÜRK!”
Türkiye’nin
Yeni Miladı: 14 Haziran
NATO zirvesinde Liderlerin
görüşmesinde, Türkiye – ABD dostluğu mu olacak yoksa ABD idamını mı
onaylayacak?
Evet, tarihler ilerledikçe
ve NATO zirvesine adeta saatler kalasıya, en üst düzeyde diplomasi trafiği
olmadığı kadar hız kazanıyor.
Evet, Özelde Türkiye,
genelde Dünya, 15 Haziran sonrası bambaşka bir rotaya evirilecektir.
İlk belirtileri Dalavare’den getirtilip ABD’nin Başkanlık
koltuğuna oturtulan Biden’sizin İngiltere Kraliçesini ziyarete gitmesi ile Dünya
kamuoyuna duyurulmuş oldu.
Bölge Gazetesi’ndeki, 21 Mart 2016 Tarihli Köşemde, “Çanakkale
İntikamı Sürüyor” başlıklı yazımda: ABD, Rusya gibi Frenkler adına hareket
edenler, Türkiye’ye, “Ya Benimsin, ya
kara toprağın” demeye çalıştıklarını. Türkiye’nin kendine münhasır bir dış
politikasının olmamasını, kendilerinin istedikleri şekilde bir Dış politika
yürütmesini istiyorlar demiş ve bu isteklerindeki iştiyakları da, günümüzde,
her zamankinden daha fazla artmıştır.
Kaldı ki, o günkü yazdıklarımızın doğruluğunu, yaklaşık 4
Ay sonra, Türkiye’yi İşgale yeltendikleri, 15
Temmuz İşgal Kalkışmasını gerçekleştirmek
isteyerek gösterdiler.
ABD,
İngiltere’den Güçbirliği İstiyor
Dalavare’den getirtilip koltuğa oturtulan Biden’sizin,
NATO zirvesi öncesi İngiltere Kraliçesini ziyareti göstermiştir ki, NATO tek gündem
Maddesi ile Toplanmaktadır; GÜNDEM TÜRKİYE!
ABD, Kukla ve Siyonist Başkan Biden’siz ile İngiltere’ye,
“Türkiye’ye karşı birlikte olalım, gücümüzü birleştirelim, Türkiye’nin bölgesel
güç olmasına engel olalım” teklifini iletmek için en üst düzeyden ziyaret
gerçekleştirmiştir.
Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan Oyunu Gördü
ABD’nin kukla başkanı Biden’sizin neden NATO zirvesinde
görüşme teklif ettiğini gördü ve oyuna karşılık açık el oyun kurmaya başladı.
Taksim Camiî açılışında yaptığı konuşmada, “Kanal İstanbul’un temelini, her ne
olursa olsun 26 Haziran’da atacağız” demesi ile elinin açık olduğunu bütün
dünyaya ilan etti, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan.
Neden böyle bir reste gerek duydu?
Gezi kalkışmasında, meselenin ağâç değil, Türkiye’nin
kalkınmasına köstek olunmak istendiği, Gezicilerin istek ve talepleri ile
ortaya konulmuştu.
Ne istemişlerdi; “3. Köprü iptal edilsin, 3. Havalimanı
ihalesi durdurulsun, Kanal İstanbul Projesinden Vazgeçilsin, Enerji
Santrallerinin Yapımı Durdurulsun.”
Türkiye’nin devasa projelerinin yapılması istenmiyordu. Kanal İstanbul hariç hemen hepsi tamamlandı
ve hizmete alındı.
Kanal İstanbul, bu günde, gündem de mi?
Evet!
Bakın ülkeyi yönetmeye talip
olduklarını iddia eden muhalif partiler ne diyor, Kanal İstanbul için: TEHDİT SAVURUYORLAR!
Başta Muhalif Parti Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu olmak üzere tehditlerin boyut ve içeriğine bakınca, Meselenin
Türkiye’yi yönetmek değil, Mandacılık zihniyeti ile idare etmek istendiği açık
açık görülecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer
Kanal İstanbul'a herhangi bir ülke kredi verir ya da gelir de ihalesini alırsa,
iktidara geldiğimizde Allah nasip ederse biz o projeyi durduracağız, o ülke ile
de aramıza mesafe koyacağız” diyor. Ne diyor, Marmara ile Karadeniz’i birbirine
bağlayacak olan Kanal İstanbul ve dolayısıyla bağlantılı olan tüm projeleri
durduracaklarını dile getiriyor, daha ne desin?
Bitti mi? Elbette ki hayır.
Milliyetçiliğine vurgu
yapmaktan hazz alan bir diğer muhalefet, parti Genel Başkanı da olan, Meral
Akşener ise, Net ifadeler ve kesin bir dille projeye karşı olduklarını bangır
bangır bağırıyor. Adeta Kılıçdaroğlu’nun tehditlerini yineleyerek, Kanal
İstanbul Projesinde yer alacak ve almak isteyen yabancı yatırımcılara: “Günü
geldiğinde bir kuruş bile alamazsınız. Uzak durun! Boşuna heveslenmeyin…”
diyor.
Dertlere DEVA olacağını
iddia ederek piyasaya çıkan Ali Babacan mı; “Vatandaşımızın derdine Kanal
İstanbul ile değil, toprağı su ile buluşturarak derman olabilirsiniz” diyor.
ANLAŞLILMAYAN?!!...
Beyaz
Saray’ın Amacı
Garip ama gerçek, saray
düşmanlığını muhalefet olarak kamuoyuna lanse eden politikacılar, BEYAZ SARAY ne isterse emir kabul
edercesine aynı görüşte birleşiyorlar, hem de Türkiye aleyhine kararlar almış
olsalar da.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk
seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dalavare’den getirtilen kukla
ve SİYONİST şoo (Joe) Biden’sizin 14 Haziran'daki görüşme öncesinde, Türkiye’ye
karşı Tehditler savurmaya, “illa bizimle olacaksın” baskısı oluşturma
çabalarını sürdürenleri İkna etmek durumundadırlar. Aksi halde, âklı ile değil
ideolojik fikirleri ile masaya oturmaya kalkışacak olan Biden’siz, ABD ile
birlikte, Afrika ve Türkiye'yi de kaybedecektir!
NATO Türkiye’yi Asla Savunmaz
NATO zirvesinin en temel
konusu; TÜRKİYE, BATI ile mi yoksa DOĞU (ÇİN) ile mi beraber OLACAK?
Cevabı aranan tek gündem bu
sorunun cevabı olacaktır!
Türkiye’nin Cevabı veya
tercihi hangi yönde olursa olsun, Türkiye için, beklenmeyen yeni düşmanları
belirlenecek ve ona göre yepyeni, vekâlet değil, direk saldırılara mârûz bırakılmaya
çalışılacaktır!
Rusya’nın, korona virüsü bahanesi ile
Uçak seferlerini durdurması, Turist göndermemesi sadece basit bir blöftür. Türkiye
resti gördüğü an Reste restler şiddetlenerek görülecektir.
ABD'den İki Tezat Hamle
ABD, 14 Haziran öncesi, Rusya’nın
dolaylı ambargosunu tertip ettirdikten sonra, şimdi de PKK üzerinden bir oyun
kurdu.
PKK üzerinden peşmergelere
saldırı gerçekleştirildi. Öldürülen Peşmergeler’in intikamını almak için PKK
kampı ablukaya aldırtıldı.
Karayılan
Tıslattırıldı
Peşmerge’nin ablukasında
kalan PKK sözcüsü Murat Karayılan başını delikten çıkartıp, Siyonun Ehl-î Sâlîp’inin
TERÖRİST ve HAYDUT DEVLETLERİ ile embeddedlerine ve de Peşmerge’lere seslendi:
"Aynı düşmana, Türkiye’ye karşı savaşıyoruz, bizi
rahat bırakın” dedirtildi.
Yani ABD, 14 Haziran görüşmesinde,
Türkiye’den istediğini alırsa, Peşmergeler eliyle ve desteğiyle PKK kampını tarumar edecektir.
ABD istediğini Alamazsa, ikinci hamlesini de
hazırladı!
Türkiye’nin ortağı olduğu ve
Türkiye için üretilen F-35’leri Yunanistan’a teslim ederek, bu uçaklarla Türkiye’ye
karşı saldırlar başlattıracak. Diğer taraftan da, NATO’ya karşı gövde gösterisi
için, denizde boy gösterdiği iddia edilen, görünmez Savaş Gemisi ile Rusya,
yanarlı dönerli ama ABD kontrollü olarak Türkiye’ye, “çıkarlarıma zarar veriyor”
diyerek saldırılar gerçekleştirecektir.
TEHLİKENİN FARKINDA OLMAK gerekiyor ki, NATO sadece çıkarları için Türkiye’nin yanında, aksi durumda Rusya’yı korur da, oradan gelen saldırılara karşı dahi Türkiye’ye koruma kalkanı oluşturmaz!
NATO zirvesi ve 14 Haziran
Türkiye – ABD başkanlarının görüşmeleri
öncesi, ABD, tâbiri câizse, Türkiye’ye, ‘benimle
ol, rüşvet misâlli, tâvizler vermeye hazırım’ diyor ve amacına ulaşırsa da,
kendince, yalnızlaştırdığı Türkiye'ye operasyon üzerine operasyon çekmeye başlayacaktır.
Doğu ile birlikteyim dese de, saldıracaklardır.
ABD
için Tehlike Çanları Çalıyor
Her ne olursa olsun, Türkiye
için Milad olacak olan, 14 Haziran 2021 günü Başkan
Recep Tayyip Erdoğan ile
Dalavere'den getirtilen kukla SİYONİST Şoo Biden’sizin görüşmesinden sonra, hiç
bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Başta İsrail olmak üzere,
Mısır’da Abdul Fettah El Sisi, Suudi Arabistan’da Veliaht Prens M. Bin Salman
ve Ürdün Kralı Şerif Abdullah ABD’ye sırtlarını ve yönlerini de ÇİN’e döneceklerdir.
Başkan
Erdoğan’ın Libya Çıkartması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, alışılmışın dışında,
Batılın anlayacağı lisan-ı Hall ile muhataplarına cevap veriyor.
Bu kapsamda, Türkiye Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu
başkanlığında, , Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı
Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da yer aldığı üst düzey heyetin,
günübirlik Libya çıkartması da iyi okunmalıdır.
Heyet Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe başta olmak
üzere, Libyalı mevkidaşlarıyla görüşecekler.
S- 400’ler tamamen bahane, yaşanan gerilimlere ve Aptallar bununla meşgul olsun diye uydurulmuş kılıfır!
Bilge Kağan, ne de güzel özetlemiş olayı; “Siz çoksunuz biz TÜRK!”
ANLAYANA:
“Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın, tükürün. Kuşkulansın,
görelim gayretleri halkın, tükürün milleti alçakça vuran darbelere, tükürün
onlara alkış tutan kahpelere!”
Merhûm Mehmet Akif Ersoy
Yorumlar
Yorum Gönder