Despot Yönetim ve İdarecilik Anlayışı


Despot Yönetim ve İdarecilik Anlayışı (12 Kasım 2019 https://adanayerelhaber.com )

Kendine insan olamamış bazıları vardır ki, bu kişilik yoksunu olanlar, çalışanlarından, insanlardan, mutlak itaâti de onlara, vazife olarak yüklemlendirir.
 İnsanoğlu ya sevilir, ya nefret edilir hareketlerde bulunurlar amma buna rağmen de illâki sevilmeyi, saygı duyulmayı beklerlerse işte bu davranışı sergileyenler kişiliği oturmamış dolayısıyla da açlığını gidermek için otoriteden beslenirler.
Olumlu işler yapan, insana insanca davrananalar hem sevilir hem de onların görevlendirme ve yönlendirmelerine itaât edilir.
Peki, ya tersi olan, kişilik olduğunu zanneden kişiliksizlik karşısındaki tavır, istisnasız zorunlu, istemsiz, bir nevi de yalâkalığı içinde barındıran bir itaâti, otoriteyi sağlamış olduğunu zanneder.
İnsanlığın var olduğundan bu yana, Otoriteye itaât edegelmiş olabilirler.
Ancak günümüzdeki itaât ile geçmiş asırlardaki idarecilik anlayışları arasında çok açık farklılıklar vardır, en önemlisi de, günümüzde nüfuz kullanma gayretkeşliği vardır. Nüfûz kullanmak, İlânhîyât Mezunu olmak, Siyasi Erkle Hemşehri olmak, İktidar partisinden M illet Vekili Aday Adayı olmak gibi usûl ve davranışlar içerisine girerek, aslında kendisinde olmayanları tâlep ederler. Temiz kâğıdı kazanmaya çalışmak, kişiliksizliklerde, İtaât edilmesini istemek dürtüsü ve olgusu, olduğundan çok daha abartılıdır.
Bu tür oturuşmamış kişilikler, Kendisine itaâtsizliği, erdemsizlik, ahlâksızlık ve cezaya müstâhâk olarak görürler. Çünkü kendisinde olmayanları başkasında oldurmaya çalışma eğilimi vardır.
Kendince, temiz kâğıdı almış, aslında, kendini kendine dahi ibrâ edememiş, sözde yönetici, şahsiyetler, hem bulunduğu koltuğa, hem kurumuna, hem ilgili birim amirlerine, dolayısıyla da silsile yoluyla devamı gelen bakanl(ıkl)arına ve hattaki hatta hükümet etmekte olan erke zarar vermekte olduğunu dahi bilemeyecek kadar erdemsiz, bâsiretsizdirler.
Bu kişiliksizler, Bulunduğu yerde kendisini efendi, sorumluluğunda bulunanları da (Nemrut ve Fir’âvûn’dan esinlenerek) Köle olarak değerlendirmeye çalışırlar. Sorduğunuzda da, kişiliksiz olduğu için, hiçbir yanlışının olmadığını, çıkmaza düştüğünde de, karşısındaki kişiye iftira atmaktan asla geri durmazlar. Çünkü kendisinin değersiz ve işe yaramaz biri olduğunu bildiğinden, başka çıkar yol ve çözüm bulamaz/bilemezler. Bu durumdakiler kutsallarına da değer vermezler!

İntelijansiya

Okumakla aydın olunmayacağını da bilmezler. Hatta ki, “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” özdeyişinin yaşayan örneklerini teşkil ederler.
Akıl dışı otorite elde etmek isteyen bu tür kişiliksizlik, Kânun, nizâm, intizâm, tüzük, kural, usûl, esâs, vel hâsılı her şeyin kendisi olduğunu varsayar. Sonuçta da, kendinden izinsiz, habersiz hiçbir şeyin yapılamayacağını, yapılmaya kalkışılırsa da, Kölenin efendisine başkaldırısı olarak değerlendirir. Öyleki, yeni modern tabirle “MOBİNG” uygula(ttır)maya kalkışır. Çünkü böylece, bâsiretsiz, hâdsiz, ezik olduğunu gizlediğini, saklayabildiğini zanneder...
En tuhaf olanı ise, böyle bir kişiliğin, Devlet ve Millet için olmazsa olmazlardan, Aile Müessesesi olan ve bunun için oluşturulan Bakanlık bünyesinde olası bir görevlendirilmesi faciâ olmaz mı?
Yani ezcümle; insan kendine tabî olunmasını/itaâti, erdem ve aksini de erdemsiz olarak gördüğü müddetçe, işleyişini sağlaması gereken birimde ve hizmet alanlar insanlarda, direkt ve de dolaylı bir toplumsal baskı oluşmasını sağlar ki, bu da işleyişliliği değil, işleyişsizliği ve düzensizliği getirir.
Dahası kişileri bir birlerine karşı kindarlığa ve de vicdansızlığa sevk eder.
Otoriterlik iddiasında olan kişi vicdanını atar, nefsinin emrine girer ve kendi nefsinin kölesi olur da, onu dahi fark edemeyecek hale gelir.
 Sonuç olarak da,  yaptıklarının tümünün sonucunda elde edeceği, sadece ve sadece kurum için ve en direkt olarakta hizmet alımına tâlip olanlar arasında, insanlaşma değil, kör bir inatlaşma tesis edilmiş olacaktır.

Anlayana:

“Gölgene lafım yok o da seni adam sanıp peşinden geliyor.”


  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ABD Halkına Helikopter Hakkında Yalan Söylüyor

Atma Recep Din Kardeşiyiz (Bozuk ve çöplük malına dönüşmüş Toner)

ABD’nin Bitmeyen Oyunu