Doğala Özdeş İnsan
Doğala
Özdeş İnsan
(adanagundemi.com için 24 Ocak
2020 Cum'â günlü yazım))
Bugün, Cum’â Hutbesinin konusu “ÂİLE” idi.
Bu
da göstermektedir ki, Devlet-i ebed-müddet için olmazsa
olmaz olan AİLE’dir!
Bu
güne kadar hep ötelenerek gelinmiş olan ama aslında memleketimizin en önemli ana
problemi, kuşkusuz ki, ötelene, kanunlar, yasalar eliyle tahrip edilmeye çalışılan
AİLE’dir!
İster siyasi, ister içtimâî,
ister sosyolojik, isterseniz stratejik açıdan, ister sağdan, ister soldan,
ister alttan, isterseniz üstten, yani hangi cihetten ve açıdan bakarsanız
bakınız, ÜLKENİN EN ÖNEMLİ ve ÂCİL KONUSU “ÂİLE”dir!
Eğitimin ilk başlangıç noktası
olan yer de kuşkusuz Âile’de başlamaktadır.
Âile dediğimiz müessese, yapı, en
küçük, çekirdek hâliyle, anne, babanın içinde bulunduğu sıcak bir yuvadır ki,
uyuduğunuzda da, uyandığınızda da, güven içinde sarıp sarmalayacak olan, şefkâtli,
güvenli, sıcacık Âile ocağı dolayısıyla da, ana kucağıdır!
Düzenli
veya düzensiz olup olmamak, geleceğin emânet edilebileceği veya tehlikeli bir
vatandaş olup olmayacağının kodlaması Yuva dediğimiz Âile’de başlamaktadır.
Âile,
korunaktır, sığınaktır. Bu yapının durumu sizin, neslinizin geleceğinizi
belirler, güzel veya kötü olması açısından!
Siyonun Ehl-i Sâlîp’lerinin
HAYDUT DEVLETLERİnin tezgâhından çıkan, amacı da;
Hz. İbrahim(as)’ın annesi ile Mekke’nin
çöllerinde bıraktığı İsmail(as)’ın neslini yok etmek için plânlanmış ve Özelde
Türkiye, Genelde Müslümân toplumların Kâl’esi olan Âile’yi yok ve ifsâd etmek
üzere geliştirilmiş İstanbul Sözleşmesi ve ikizi 6284 Sayılı Yasa!
Devlet-i ebed-müddet’in olmazsa olmazı olan Çocukları, Anne –Babalarının,
geçimsizliği(!), kavgaları(!), boşanmaları üzerinden terörize ederek kendi
toplumunu kendinden yetişenlerle imhâ etmeye kalkışılmaktadır! Elbette ki öncelikli
olarak “Olan çocuklara oluyor” ama
asıl olan geleceği yok edilen bir toplum, devlet yıkılıyor, asıl görmezden
gelinene gözlerden ırak tutulan nokta burasıdır!
Asıl “Bekâ”
meselesi budur, bu!
Sayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Nâs değil” dediği ve “Âile” meselesinin
hayatî bir mesele olduğunun altını çizmesi de bir şeyleri değiştirmiyor gibi
gözüküyor!
…..
Âileye
Sahip Çıkıl(a)madığı İçin de Hayatımızla Oynuyorlar!
Nasıl mı?
Âile büyükleri çocukları ne isterse onu
alıyorlar, onları el bebek, gül bebek yetiştirmek istiyorlar ya, hah işte o yiyeceklerle.
Yani GDO’su değişen gıda maddeleri gibi
gözükse de, asıl GDO’su bozulanlar; nesiller, çocuklar, geleceğin büyükleridir!
Sonuçta Doğala Özdeş İnsan evlatları
yetiştirilmiş oluyor, gerçek, imânî, insanî olan nesiller değil!
En basitinden başlayalım mı?
Eşinize, Sevdiğinize, bir düğüne, bir hasta
ziyaretine giderken götürdüğünüz çiçek DOĞAL MIdır, yoksa “DOĞALA ÖZDEŞ Mİdir?
Satın almadan hemen önce o çiçeklerin
üzerlerin ne sıkıyorlar dikkât ettiniz mi?
Marketlerin raflarına kadar inen, Etli pide,
mantı, gibi yiyeceklerin içerisinde et dedikleri şey gerçekten et midir? ‘Eti
düşünmeyelim, içinde ne varsa Bakanlık denetiminden geçmiştir yeriz’ diye
düşünmeye başlarsanız, benzer ürünlerin raf ömrünü uzatması için paketleme aşamasında
kullanılan azot gazına ne demeli?
Doğala Özdeş İnsan yetiştirmek için mi?
Azot gazı gibi bazı türevlerin de adı, "GIDA GAZI" diyerek, rahatça
kullanıyorlardır!
Tıpkı taze ete de, yasal olarak, oksijen gazı
veriliyor, ki taze, kıpkırmızı görüntüsü oluşsun diye….
Çocukların
Cinsiyet Tercihleri Değiştiriliyor mu?
Türkiye’de bu mevsimde Doğal, Organik üzüm
yoktur. Ancak Market reyonlarında, “Al Ben”isi yüksek Erik, Üzüm görmek
mümkündür. Gördüğünüzde insanın iştâhını kabartıyorlar, Alkırmızılı, Morlu,
yeşilli, iri ve diri meyve. Türkiye’de yoksa mutlaka dışarıdan ithâl
edilmiştir. Peki dışarıdan gelmesi, rafa çıkması ne kadar zaman alıyor, kaç gün
geçiyor, ki hâlen capcanlı, parlak şekilde cezbederek insanın iştâhasını
kabartıyor bu ürünler, sanki az önce toplanmış, tezgâha alınmış gibi!
Peki, bunu sağlayan şey nedir?
“Sitokinin”
yani
Büyüme hormonu!
Üzüm ve Eriği Büyütür de, İnsan hormonlarında
değişiklik yapıp ERKEN BÜYÜME sağlayamaz mı? Elbette ki sağlıyor ve insanda da meyvelerde
olduğu gibi erken büyüme ilacı olarak kullanılabiliyor.
Üç – Beş inek, koyun, keçi besleyerek Hayvancılık
yapanlardan, sütçüler süt topluyor, tankerlerle. O sütler yoğurt yapılıncaya
kadar da geçen sürede bozulmuyorlar. Bozulursa toplayıcı zarar eder!
Nasıl oluyor da bozulmuyor derseniz,
Bayanların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasaldan, hidrojen
peroksit kullanıyorlardır!
Neden mi? Süt tankına bu madde katıldığında oluşacak
bütün bakteriler öldüğü için, sütü bozacak tehlike de ortadan kalkmış oluyor.
Tüm bunlar öncelikle Âile yapısını bozmaya
yönelik amma velâkin bunların yapılmasının tümüm de “YASAL”dır, gâyrî yasal bir
durum söz konusu da değildir.
Âile yapısı Doğala Özdeş olunca, o Âile’de
yetişen çocuklarda Doğala özdeş ürünlerle beslenen nesiller oluyor.
Önce, Âile Plânlaması, sonrasında da GDO
dediler, Türk toplumunun nabzını test ettiler.
Arada
garnitürler ilave edilerek bazı şeyler servis edilmiş olmakla beraber en
sonunda da, İstanbul Sözleşmesi ve ikizi 6284 Sayılı Yasa Devletin hemen tüm
kurumlarıyla uygulamaya alınarak DOĞALA ÖZDEŞ İNSAN YETİŞTİRME projesi hayata
geçirilmiş oldu.
By
By Türk Gençliği!
Anlayana:
“Aile, her türlü iyilik ve kötülüğün
öğretildiği bir okuldur.”
Wilhelm Stekel
Yorumlar
Yorum Gönder