“GARA OPERASYONU” üzerinden, Hedef Türkiye ve Türkiye’yi İtibârsızlaştırmak
Hedef Türkiye ve Türkiye’yi
İtibârsızlaştırmak
Türkiye,
“GARA OPERASYONU” üzerinden,
içeriden ve dışarıdan, Siyonun Ehl-î Sâlîp’inin Terörist ve Haydut Devletleri, yarım
kalan, 1906’da hazırlanan ve 1916’da imza altına alınan Sykes-Picot
anlaşmasının gereğini yapıyorlar. …
Şimdi
tersten gelerek olaya farklı bir bakış açısından analiz yapalım.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan: “Filmiyle,
dizisiyle, müziğiyle, nice mecralarıyla ailemize çok büyük operasyonlar
çekiliyor” diyerek çok ama çok geç kalmış bir gerçeğe dikkât çekiyor ama
netice, yani icrâât yok, tıpkı mel’ânet ikiz yasaların ülkenin insanlarını ve
İslâmiyet’i yok etmeye destek olunmasının engellenemediği gibi.
Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkât çektiği operasyonlar ile Terör saldırılarının
önüne geçmek için bunların en önemli üretim merkezi olan bataklığını kurutmak
ile mümkün olacaktır.
Bataklık; Eğitim Sistemi
Türkiye’nin,
13 Mart 1950’de 5596 Sayılı Kanun ile çalışmalarına başlayan Fulbright Eğitim Sistemi Müfredâtından
çıkılmadığı müddetçe, eğitim diyerek, nesillerin beyinlerinde patlatılabilen
bil-bang algı ve manipülasyon operasyonu ile ülkemiz fikren işgâle hazırlanmaya
çalışılıyordur. Bunda da büyük başarılar elde edildiği inkâr edilemez
gerçeklerdir!
Sadece
Fulbright Eğitim Sistemi’mi ülkemiz
için tehlike olan? Elbetteki değil! Eğitim ile NATO Müttefikliği birleştirilince, Yıllar önce, 2007 yılının Ekim
Ayında kâleme aldığım “ABD’NİN BUBİ
TUZAKLARI DEVREDE” başlıklı yazımda da belirtiğimiz ve dikkât
çektiklerimizin tamamı ne yazık ki, Türkiye’yi ve de dolayısıyla da İslâm’ı
hedefle almaktadır ki, olaylar bu gün dahi âyni ile vâkidir.
İtlâf
Devletleri, kendi aralarında düşmân gibi görünse de, gerçekte konu Türkiye ve
İslâm olunca, hepsi birden topyekûn Türkiye’ye karşı güçbirliği oluşturabiliyorlar.
Tıpkı NATO’da, Türk ve İslâm düşmanlığının öncelikli konu olduğu gibi.
Bir
diğer yazım, 15 Temmuz işgâl kalkışması öncesinde, 1 Haziran 2016 tarihli, “Türkiye Kime Karşı NATO Üyesi”
başlıklı yazı ile hatırlattıklarımız, dikkât çektiklerimiz de, “GARA OPERASYONU” üzerinden bir kez
daha ortaya çıktı ki, Hedef Türkiye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve İslâm!
Neden mi İslâm?
“Türkiye Kime Karşı NATO Üyesi” başlıklı yazımızda, Terörün Bitirilmesi İçin Önce Yardım ve
Yatakçıları Yok Edilmeli demiş ve Türkiye’nin kararlı tutumu ile elbette Terörü
bitirecek olsa da, yeni sivrisineklerin üremesi için yeni larvalarını
bırakacakları bataklık kurulabilecek ve yeniden türeyeceklerine, Terörün
bitirilmesinin sinekleri yok etmekle değil, Bataklığın kurutulması ile mümkün
olduğuna dikkât çekmiştik.
Düşünmek
gerekmez mi, yıllardır yapılan suikastlar, bomba eylemleri, değişik terörü
gerçekten de PKK tarafından mı gerçekleştirilmiştir?
Yoksa
Türkiye’nin bir savaşa, bataklığa çekilmesi için, dış güç ve yandaşlarınca,
Türkiye topraklarında uygulamaya konulmuş psikolojik ve silahlı bir girişim
midir?
ABD’nin
ve sözde koalisyon müttefiklerinin (PYD –YPG – DEAŞ- FETÖ ve daha bilmem ne
belâ) ve özellikle İsrail’in de lojistik ve teknolojik olarak desteklediği bir
oyunla, Türkiye’nin istedikleri bataklığa bir türlü çekilemiyor olması.
Gelişen,
değişen, Güçlenen, kenetlenen bir Türkiye karşısına, dün yapamadıklarını bu gün
yeniden, sistemlerini geliştirerek Türkiye’nin yollarına Bubi tuzakları döşemeye
devam etmektedirler. Türkiye’yi Siyaseten, 50 yıldan fazladır, kontrolünde
tutan ABD, Türkiye üzerindeki etki gücünü kaybetmeye başladıkça, terörist
faaliyetlerle çevresini bubi tuzakları ile döşediği Türkiye’yi yanına çekeceğini
düşünerek, hem dâhîlî bedhâhlârını, hem de Türkiye ile birlikte hareket ettiği
düşünülen Rusya ile ortaklık yapmaktadır.
Sahi
GARA’da, Libya’da, Suriye’de, içeride, dışarıda, Türkiye’nin karşısına
çıkartılan her türlü Terör örgütlerinin ve teröristlerinin ellerinde,
inlerinde, ele geçirilen silahların menşei hangi ülkelere ait? Başta NATO ve AB
ülkeleri olmak üzere bilmeyen var mı?
Sorumuz
Neden İslâm’dı değil mi? Somali’ye, Afganistan’a, Pakistan’a, Irak’a, Mısır’a,
Libya’ya, Tunus’a, Filistin’e, Suriye’ye, Libya’ya, Mısır’a karşı uygulanan
hareketlerin tamamı terörist hareketler değil midir? İşgal uygulayanlar ve
seyircileri ile destekçileri, oyun yazarları ve oyuncuları kimlerdir? Siyonun
Ehl-î Sâlîp’inin TERÖRSİT ve HAYDUT DEVLETLERİ yani gayrîmüslîmler, öyle değil
mi?
GARA’da
şehit edilen 16 kişi, Türk vatandaşı ve
MÜSLÜMÂN OLMASAYDI Dünyanın bütün Siyonistleri, Yahudileri, Hristiyanları,
kuklaları, dâhîlî Bedhâhları 10 şiddetinde deprem ile ortalığı sarsmazlar mıyı?
Kesinlikle Sarsar, Dünya devletlerinin başkan ve yöneticilerini yürüyüş
yapmaya, teröre karşı birlikte hareket etmeye çağırırlardı, değil mi?
Türkiye
NATO üyesi ülke imiş! Sevsinler sizin ortaklık anlayışınızı. …
Düşünün!
Türkiye’ye
saldıranlar, kendi kuklaları olmayan ama Müslüman olan ülkelerin yönetimleri olsa
NATO hemen gereğini yapar, Müttefiki(!) olan Türkiye’yi behemâhâl korumaya kalkışır,
saldıranın tepesine biner!!!
Ancak,
saldıran ve saldırttıranlar gayrîmüslîm topluluklar güruhundan gelirse, üyeleri
Türkiye’ye uyarıda bulunmanın ötesinde, sessiz kalması, terör estirenlere karşı
şefkâtli davranması, hatta teröre karşı silah kullanılmaması gerektiğini
söylemekten öte TÜRKİYE’yi ve Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı
suçlayacaklardır!
NATO Türkiye’yi, kendine düşman gördüğü
Müslümanlara karşı korumak için üye etmiştir, askerini almış, mâlî yardımını tâlep
etmiş, ancak konu PKK – PYD – DEAŞ – YPG – DHKP-C -FETÖ gibi terörist
kalkışmalar olunca, iş tersine dönüyor, TERÖR ÖRGÜTLERİNİ Türkiye’ye karşı
koruyup kollamaya çalışıyor. Onların eğitilmesi ve teknik desteklenmesi için
bir de Asker, özel kuvvet gönderiyor. Çünkü. Önde görünen terörist tâbelâsı
olsa da, gerçekte TERÖRİSTLER KENDİ ASKERLERİDİR!
ABD’de,
AB Ülkeleri de, TÜRKLERİ ve MÜSLÜMÂNLARI sevmedi, sevmeyecekler de!
Duâmız olsun:
“Bize bulaşan tembellik ve ferâset yoksunluğu
hastalığını üzerimizden gider ey Âlemlerin Râbbî olan Allah’ım! Tüm dünyevi
hastalıklarımıza Şifâ ver, çünkü şifâ verici yalnız ve yalnızca sensin. Senin
vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki, üzerimizde, zihnimizde,
Mü’min, inânan kullarında hiçbir dünyalık hastalığı kalmasın.” Âmin.
Yorumlar
Yorum Gönder