Bâtılın Âsıl Hedefi Türkiye ve Dolayısıyla da İslâmdır, ABD’nin Kâbûsu, Global Savaş CORONA
Bâtılın Âsıl Hedefi Türkiye ve
Dolayısıyla da İslâmdır
“Türkiye’nin
Bölgesinde Homurdamalar Başladı” başlıklı yazımızın sonunda, “bu mesâj neden şimdi verildi ve mesâjı alanlar neler yapmak
istiyor, AB Başkanlarının ziyâretleri, Ukrayna-Rusya Gerginliği, Ürdün’de Darbe
Kalkışması, Kanal İstanbul Karşıtlığı, Fir’âvûn’un yeniden hortlatılmak
istenmesi, ABD – Rusya’nın gizli ortaklığı…. Arabaşlıklar halinde konuları
işlemeye ve PUZZLE’ı tamamlaya
çalışacağım, İnşâalah!” diyerek bu yazımızın konusunu, geçen hafta sonundan
belirlemiştik.
Kaldığımız yerden devam
edelim!
Özellikle Mısır’ın
kontrol ettiği Süveyş Kanalında yaşanan Kargo Yük Gemisi’nin Karaya Otur(tul)ması(!)
sonrası, ABD kontrollü Bâtı(l) çok ciddi sarsıntı geçirdi. Süveyş kanalı
üzerinden verilen Mesajın alınması ile AB (Avrupa Birliği) iki önemli ismini 7
Nisan günü Türkiye'ye yolladı.
Koltuk Krizi Bâhâne
Korku dağları arasında
sıkışıp kalan ABD güdümlü AB, Komisyon Başkanı Ursula Von der Leyen (ki Almanya
şansölyesi Angela Merkel’in oluşturduğu kabinesinin en uzun süreli üyesi) ile
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'i apar topar Türkiye’yi ziyâret(!) etmek
için göndermiştir.
Görünürde, AB – Türkiye
Gümrük Birliği ile âlâkâlı gelmişler gibi görünse de aslında işin perde
arkasında bambaşka şeyler yatmaktadır. Gerçekte asıl maksatlarının birincisini,
çok çok önemsedikleri, iptâl edilen, İstanbul Sözleşmesi üzerinden Türkiye’deki
Okul müfredâtlarına Cinsiyetsizlik derslerinin konulması ve işlenmesi. (Bunun
örneğini, geciktirmeden, emre riâyet olsun diye, İBB uygulamaya almıştır.)
Sıkı durun, Müfredâta
daha beterinin girmesini de istemişlerdir; “Türk
erkeklerinin hâdım etmeyi kolaylaştıran ve kâbûl etmesini sağlayan
bilgilerin(!) Ders kitaplarında yer alması.”
Yok artık! Dediğinizi
duyar gibiyim ama gerçeklerin başında bunun olabileceğini asla göz ardı
etmemenizi sâlık veririm. Tâbiki olmayacak istek ve ârzûlarını müfredâta
aldırtmayınca birinci gerginlik yaşanmaya başlamış oldu.
ABD Güdümlü AB
temsilcilerini bir diğer tâlî istekleri ise, Doğu Akdeniz’den çekilin, KKTC’de
askerlerinizi çekin, Ege’de ve dolayısıyla da Akdeniz’de Yunanistan’ın
Hâkimiyetini kâbûl edin dediler demesine de, RESTLERİ EN YÜKSEKTEN GÖRÜLDÜ!
En Çok Merkel Morarmıştır!
İstedikleri olmayınca,
alacaklarına emin olduklarını da alamayınca, KRİZ VAR DEDİLER!
AB Bilmiyor ki, ABD
güdümünde kaldıkça rezil rüsvâ olacaklar. İşgalci, Sömürgeci, Asimilâsyoncu AB,
var olduğunu zânnettiği itibârını kâybetmeye başladığını görmüş ama Türkiye
üzerinden mandacılık fââliyetine kalkışmıştır.
Bilmiyor ki, AB
kaybettiği itibârını geri kazanabilmek için Türkiye'ye muhtaçtır!
AB, gönderdiği Komisyon
ve Konsey Başkanlarının istediklerin alamadıklarını görünce, olmayan PROTOKOL KRİZİNE SARILDILAR!
AB, Türkiye’ye
gönderdiği başkanlarının kendi aralarındaki koltuk krizini bâhâne ederek, Türkiye'ye
ne istemeye geldiklerinin bilinmemesi, Özneyi yok etmek için protokol krizine
sarılması şâhâneydi...
AB basını Türkiye
lehine haberler yapma ihtiyacı hissetme gereği duydu ve “KOLTUK KRİZİNDE OLAYIN DERİNLEŞMESİNİ BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN
ÖNLEDİ” ve benzeri manşetlerinin atılması da boşuna değildi.
Çünkü Plânları tutmadı
ve Attıkları bumerang kendilerine döndü. …
Kırmızı Işığı Tanımayan ABD!
Yılın ilk
başlarındaydı! ABD’nin 'USS Porter'
füze fırkateyni, 28 Ocak 2021 günü Ukrayna’da yapılacak olan Tâtbikâta katılmak
için İstanbul Boğazından Karadeniz’e açılıyor. Gece, Kırmızı Işık ile
ışıklandırılmış olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü altından geçerken çektikleri
fotoğraflarını aynı anda değil, 3 gün sonra, 31 Ocak 2021’de, ABD Donanmasının KENDİ
HESAPLARINDA, “Biz kırmızı ışıkta
durmayız” notu düşerek hâdsiz bir paylaşımda bulunmuşlardır.
Tâbiki paylaşımları
bununla da sınırlı kalmamış, “İspanya,
Avrupa ve Afrika’daki ABD Ulusal güvenlik çıkarlarını korumak/desteklemek için
6. Filo devriyede!” diyerek gözdağı vermeye kalkışmıştı.
Puzzle’ın parçalarını birleştirmeye devam
Ürdün'de Darbe...
Yıllardır, algı ve
manipülasyonlarıyla, Orta Doğu'nun ılımlı ve istikrârlı ülkesi imiş gibi
göstermeye çalıştıkları Ürdün’de (yine
takvimler 4 Nisan’ı gösterdiği gün) hafta sonu yaşanan TAHT DARBESİ.
Sahi, Ürdün neden
ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük ve sağlam müttefiki olarak kâbûl görüyor,
düşündük mü?
Ürdün’de zorunluluk
olarak, Başbakan, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı neden ayrı mezhep/meşrepte
olmak zorundadır. Sünnî Müslümân, Dürzi Hristiyan, Bâhâi’lerin ortaklaşa
yönettiği bir ülkenin istikrarından dem vurmak mümkün mü? Olsa olsa KONTROLLÜ
YÖNETİM OLUR!
Mâksât “Orta Doğu” dedikleri bölgenin merkezinde,
istenildiği tâkdirde, kaos ve kargaşa oluşturmak için mi?
Ukrayna- Rusya Gerilimi
ABD Şubat Ayı başında
Ukrayna’ya ortak tatbikât için gidiyor ve Nisan başlarında da, Ukrayna –Rusya
gerginliği baş gösteriyor.
Peki, bu gerilimden,
yani Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan krizden, ilk ve en çok etkilenen ülke,
kuşkusuz KIRIM, dolayısıyla da Türkiye olmuştur.
Biraz geriye gidelim; 1991
yılında SSCB'nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanmış olan Moldova Cumhuriyeti ki Doğu Avrupa'da
yer alırken Ukrayna ile Romanya arasında önemli bir üs görevine hâiz ülkedir.
Ancak buraya bu kadar sığ bakmamak gerekir. Moldova Cumhuriyeti’ne özellikle
AVRASYA açısından çok ama çok dikkât edilmelidir....
Sahi Rusya,
Gürcistan’a, hatta Ermenistan üzerinden dolaylı olarak Azerbaycan’a, Kırım’a,
şimdi de Ukrayna’ya (ki en az kendisi kadar bir güç ve öneme sahip) saldırırken,
Moldova Cumhuriyeti’ni neden hiç görmezden gelir?
Sadece şu kadarlığının
bilinmesinde de fayda olacak, araştırma ve incelemelere ışık tutacaktır;
Moldova, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı,
Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Karadeniz
Ekonomik İşbirliği ve diğer uluslararası organizasyonlara üyedir. Dikkâte
değer bir ayrıntı.
Akdeniz’deki Gerginliğin Rotası Karadeniz’e Döndürüldü
Gerginlik Doğu
Akdeniz'de derken bir anda DİKKÂTLER
ve gerginlik KARADENİZ'e döndürüldü.
Ukrayna için NATO'nun
gücü değil, Baltık ülkeleri kullanılacaktır. Türkiye'nin alacağı tavır küresel
maçın sonucunu belirleyecek...
Bu nedenle Türkiye ile
Rusya'nın arasını açmak için operasyonlar gelebilecektir. NET! Rusya’nın Mayıs
Ayı ortalarına kadar Türkiye’ye turist gitmesinin yasaklamasına da bu cihetten
bakmakta yara vardır.
Avrupa merkezli
finansal atağın olma ihtimali de çok güçlüdür.
Türkiye Tüm Bu Restleri Gördü
Ukrayna Devlet Başkanı’nın
Türkiye’ye dâvet edilmesi, Zelenski’nin ziyâreti esnasında, Türkiye’nin,
Ukrayna’nın bütünlüğü, birliği, güvenliği için her türlü desteğe hazır olduğunu
bildirmesi, AB ve kollayıcıları ABD ile embeddedlerinin Restlerinin
görüldüğünün beyânı idi.
Bitmedi!
Mısır'ın Türkiye ile
iletişime geçmesinin sağlanması, iki ülke dışişleri bakanlarının, Râmâzân
Tebriki adı altında görüşme gerçekleştirmelerinin akâbinde yaşananlar. Mısır, Süveyş
Kanalı’nı tıkayan EVER GİVEN kuru
yük gemisine, verdiği zarar dolayısıyla, 1 Miyar Dola Tâzminât ödenmesine karar
verirken, tâzminât ödeninceye kadar da gemiyi de rehin almış oldu. Bunlar Mısır
için, sıradan gelişmeler değil.
Mısır Dışişleri Bakanı
Samih Şukri, Mısır’da yerel bir televizyon kanalına, “Türkiye’nin son dönemdeki
açıklamaları ve jestlerinin tâkdir edildiği” söylemesinin içinde de sırlar
barındırdığı âşikârdır.
Global Savaş CORONA
Tüm bunlar, global
Savaş olan CORONA adına açılmış cephelerdir…
ABD her zamanki gibi
çok cephede, kendini yormadan, tehlikeye atmadan savaşmak için tâktikler
geliştiriyor. Bunun için de ikili oyun kurmaktan geri durmuyor.
Yukarıda da
bâhsettiğimiz gibi, ABD kontrollü Bâtı(l) çok ciddi sarsıntı geçiriyor.
ABD, AVRUPA BİRLİĞİ’ni
pohpohlayarak, kendisine en büyük râkip gördüğü ÇİN'i frenlemek isterken, diğer
taraftan da, yine râkibi olma ihtimâli olan AVRUPA BİRLİĞİ’ni de (gizli
müttefiki) Rusya eliyle de bölmeye çalıştığı gün kadar âşikârdır.
Henüz 11 Eylül DTM
Tiyatro'sunun sahnelenmesinin ertesi haftalarında kâleme almıştım, ABD AB(D)’yi
vurdu diyerek, ABD’nin aslı maksadını izâha çalışmıştım.
O günlerden başlattığı
ve İngiltere’nin, BREXİT diyerek
asıl mâksadının da AB (Avrupa Birleşik Devletleri)’nin oluşmasının
engellenmesine yönelikti…
Ukrayna’yı tehdit eden
aslında ABD midir, yoksa görünürde ki RUSYA mıdır? Oysa ABD ile Rusya’nın gizli
ortaklığı KAVGA görüntüsüyle devam etmektedir...
ABD’nin Kâbûsu
ABD’nin kâbûslarından
kurtulması için tek bir çıkar yolunun olduğunu biliyor ve o nedenle de, yanına
almak ve kontrol etmek istediği iki ülkeyi birbirine önce düşman etmek istiyor.
Rusya ve Türkiye… ABD’nin bu iki ülkeyi herhangi bir olumsuzluğa karşı, elinden
kaybetme durumunda dolaylı kontrol için yanlarına eklemlendirmeye, stepne
olarak kullanmaya çalıştığı birde İran var.
ABD,
Rusya – Türkiye ile iki büyük rakibi, yani Çin ve Avrupa'yı kontrol
edebileceğini biliyor ve bütün eforunu bu yönde harcıyor. Âksi durumda
parçalanmasını durduramayacaktır!
İpi başkasının elinde olan, İtalya’nın Atanmış
Boşbakan’ı Draghi’nin Başkan Recep Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye’ye
havlamasını da bu açıdan değerlendirirken,
Atalarımızın, “Isıracak köpek diş
göstermez” ve “Köpek sana havlıyorsa
tasmasını tutan sahibi ile konuş; köpekle konuşmanın faydası olmaz” sözlerinin
de derinden tefekkür etmek gerekir!.
Kanal İstanbul
Leşiyle
dirisiyle, Birleşmiş illetleriyle, Avrupalı Birlikleriyle, özetle, Siyonun
Ehl-î Sâlîp’inin TERÖRİST ve HAYDUT DEVLETLERİ ve embeddedleri ile dâhîlî
bedhâhları, Türkiye’nin Kanal İstanbul’u yapmasını, utanmasalar, korkmasalar,
savaş sebebi ilân edecekler.
Türkiye
Kanal İstanbul ile çevresel dengeyi
değiştirecek, doğal güzellikleri bozacakmış, yapmak istediği 45 Km’lik kanal
ile.
Oysa
Müddeilerin baş imamlığına soyunan Almanya, 7 Bin 350 km uzunluğunda, tam
tamına 122 tane kanal kazmış.
Bu
kadar çok ve uzun kanalları açan Almanya Ekolojik dengeyi bozmuyor da, Türkiye
45 Km’lik kanal ile mi bozuyor diye sormaktan imtinâ edenlerin düştükleri
tuzağa da dikkât çekelim.
Almanya,
İstanbul Havaalanına karşı çıkış gerekçesiyle engellemek istiyor Kanal
İstanbul’u.
Almanya’nın açtığı Kanallardan yılda 30 bin civarında
geçiş olurken bu geçişlerden aldıkları ücret ise 380 – 5 Bin 800 Euro arasında
değişkenlik göstermektedir.
Türkiye,
asimetrik saldırılarda, darbe kalkışmalarından, turistik, ekonomik ve finansal
operasyonlara muhatap olacaktır.
Ancak,
Dış Baskı ile içeride de yaşananları anlamak istemeyenler vardır.
Muhâlif Parti Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
Türkiye’nin ilerlemesi,
büyüyüp güçlenmesi, dış baskılar, saldırılar, Çanakkale’de bu milleti denizde
boğmak isteyen İTLÂF DEVLETLERİ’ne
karşı mücâdelesi âkl oyunları, teknoloji, millî, yerli üretimlerle bölgesinde
güçlendiriliyor.
Muhâlif Parti Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise,
partisinin dağılmasını önlemek için mücâdele ediyor. Bu partizan çabasının
neticesinde de, bâzen, Türkiye’ye karşı Başkan Erdoğan üzerinden kroşe sallamak
ihtiyacı hissetmektedir. Kendi kendine kroşe olarak dönmesini dâhi hesâp
edememiş olmalı ki, 128 Milyar Dolar Nerede
algısına yürütürken, sağ kroşe Masum Türker'den geldi...
….
İslâm’ı
Durdurun!
Hollandalı Siyasetçi bozuntusu, Terörist
yaltakçısı, Geert Wilders’in sosyal mediâ sayfası olan Twitter üzerinden, “İslâm’ı Durdurun, Râmâzân’ı Durdurun” islâmafobik
ve Hristiyan Terörünün zirve yaptırdığı video paylaşımı da, tüm bu analizler
ışığında değerlendirmeye alınmalıdır.
(Büyüksaat Gazetesi 14 Nisan 2021 Tarihli Yazım)
Yorumlar
Yorum Gönder