Hedef Türkiye ve Dijital Saldırı, Âyetler Üzerinden Algı ve manipülasyon, MİNSK ÜÇLÜSÜ

 Hedef Türkiye ve Dijital Saldırı

Denenmişi denemek vazgeçilmez şiârıdır, Siyonun Ehl-î Salîp’inin Terörist ve Haydut Devletleri ve Embeddeleri ile Dâhili Bedhâhlarının.

Türkiye’ye, yine, yeni bir 17/25 Aralık operasyonu hazırlandığını söylemek âbesle iştigâl olmaz sanırım.

Dertlerinin Ağaç olmadığı belli olan Gezi Tertipçileri, Kanal İstanbul, İstanbul Havaalanı, Taksim Camiî, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul – İzmir Otoyolu, Nükleer Santral, Osmangazi Köprüsü projelerinin durdurulup iptâlini isteyen, sözde, Taksim Platformu adlı oluşum, o gün S-400’ler gündem de olsaydı onu da, ‘durdurun, getirmeyin, almayın’ derlerdi.

Son günlerde, Avrupa’nın Başkenti konumundaki Almanya Başbakanı Merkel'in dinlendiği konuşuluyor. Hatırlayalım, Türkiye'de, hemen herkesin, “DİNLENİYORUZ” diyerek yaygara kopartıldığı 2013'te ne diyordu Merkel, ‘dostlar arasında birbirini dinlemek olmaz!’

Şimdi, sanki o günlerdeki tartışmalar ve gündemi hatırlatan ‘TAPELER’, Türkiye'ye Sedat Peker. Avrupa'ya ise, Merkel üzerinden birilerince AYAR ÇEKİLMEYE çalışılıyordur!

Hedefine Türkiye’yi alanlar, Âdetâ Türkiye'ye, “BİZİMLE OLMAZSAN” tehdidi iletilmek istenmektedir. Muhâlif Partiler söylem ve eylem olarak ne yapıyorlar DİKKÂT ediniz!

 

Muhalif Parti İsmet İnönü’lü Kodlara mı dönüyor

Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs AY’ının son Cumâ’sında Taksim Camiî’ni ibâdete açtı.

Akabinde Ayasofya-i Kebir Camiî Şerif’te, 100’ün üzerindeki Hâdimûl Kur’ân olan ve Hâfızlık İcâzet törenine katıldı. Orada, Diyanet Görevlisi, Emekli, içinde bulunduğumuz Yüzyılın Âlimlerinden, 28 Şubat sürecinin argümanı olarak kullanılan, “Cübbeli, Fesli, Sarıklı Hocalara Başbakanlıkta Yemek veriliyor, Laiklik elden gidiyor” hezeyanlarına kapılan ve nûmâyişlere başvuranların hedefindeki isimlerden biri olan,  Mustafa Demirkan Hoca, Tören öncesi, Bâkâra Sûresî’nden Âyetler okudu ve akabinde de okuduğu Âyetlerin meâlini açıkladı.

Okunan Âyetleri anlamadıkları, nüzûl sebebini bilmedikleri, kast edilen “Kâfir/Zalim” tanımlamasının muhataplarının Ebû Cehil ve şürekâsının olduğunu dahi bilmeyenler.

Dahası, kendilerinin kast ettiği, ne Mustafa Kemal, ne İsmet İnönü, dedelerinin babaları dahi dünyada yok iken nâzil olan Kur’ân-ı Kerîm’i nasıl oluyor da, Mustafa Kemal’e hâkaret olarak algılıyorlar?

Bunu başarabilmek için, Özel bir eğitimle beraber, İslâm’a, Peygamberine, Kur’ân’a da özel bir Kindarlık, düşmanlık ve nefret yüklü olması gerekir kişinin!

Öyle olmamış olsaydı, Allah(cc) tarafından nâzil olan Âyetleri okuyan ve bu yüzyılın gerçek âlimlerinden olan Mustafa Demirkan Hoca'yı, mahalle baskısına tâbi tutmaz ve gâliz ifâdelerle saldırmaz, kendi seviyelerini düşürmez ve asıl niyetlerini de ifşâ etmezlerdi!

Hatta işi o kadar ileriye taşıyorlar ki, Mustafa Demirkan Hoca’yı savundu, Twitter paylaşımı yaptı diye, Kaymakam Açıkgöz’ün de, behemehâl kellesini istediler.

 

Algı ve manipülasyonu nasıl yapıyorlar:

Mustafa Demirkan Hoca, Hâfızlık İcâzet Töreni öncesinde;

“Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına ve hükmünün özgürce ifâde edilmesine engel olan ve içki, kumar, fûhuş gibi her türlü âhlâksızlığı yaygınlaştırarak Câmiîe giden yolları tıkayan, buraların toplumsal etkinlikten yoksun, cemââtsiz ve harap olması için çaba harcayandan daha zâlim kim olabilir? İşte öylelerine, bu mescitlere ancak korku içerisinde girmek yaraşır. Onlar için bu dünyada aşağılık, âhirette ise çetin bir azap vardır! Gerçekte hiçbir engel, Müslümânı ibâdetten alıkoyamaz, çünkü:" (Bâkârâ Sûresî, 114. Âyet)

Okudu ki, Ayetin Devamı da;

“Doğu da Allah’ındır, batı da. Müslümân için yeryüzü, bütünüyle mescittir. Dolayısıyla, ibâdete elverişli her yerde ve her durumda, hatta kıble yönünü tâyin edemediğinizde bile nâmâzınızı kılabilirsiniz. O hâlde, hangi tarafa yönelirseniz yönelin, Allah’ın yüzü, yani hoşnutluğu ve sevgisi oradadır. Çünkü Allah’ın kudret ve şefkâti sınırsızdır ve O, her şeyi en iyi bilendir." (Bâkârâ Sûresî, 115. Âyet)

Bir bütünlük ârz etmektedir.

Dertleri, Gezi’de ağaç olmadığı gibi, Âyet’te Atatürk kâsdediliyor demeleri de değildir. Törenin Ayasofya Kebir Camiî Şerif’inde yapılıyor olması ve yine ondan az önce de Taksim Camiî’in açılış töreninin yapılmış olmasıdır.

Söz konusu Âyetleri, babalarına, bilenlerine, anne-babalarının dedelerine dahi sorsalardı, onlar da diyeceklerdi ki, “1442 seneden bu yana okunuyor bu Âyetler. O zaman Mustafa Kemal mi vardı?”

Yani utanmasalar, Kur'ân-ı Kerîm'de, İsrail'i, Hristiyan ve Yahudileri, kâfirleri konu eden TÜM ÂYETLER KALDIRILSIN diyecekler!

Kabahat İktidarın!

Neden mi? Çünkü Muhalif Partililer, gözlerine kestirdikleri, öğretmen, müşavir, idarecilerin görevden alınması için mahalle baskısı oluşturarak sonuç almış olmalarıdır.

Son örnek Ayasofya Camiî Kebir Baş İmâm Hâtip-i Prof Dr. Mehmet Boynukalın’ın istifa ettirilerek görevden el çektirilmesini sağlamış olmalarıdır. Tâvizler tâvizlere kapı aralıyor.

Cühelâlık yüzünden değil midir ki, İskilipli Âtıf Hoca'yı da, Şapka Kanunu icâd edilmeden önce yazdığı kitapta, Şapka Kanununa muhalefet suçu ile cezalandırıp idâm ederek ŞEHİT etmeleri.

Karadeniz’de NATO Tatbikatı

Görünürde büyük bir NATO tatbikatı gibi lanse edilse ve komuta Türk Silahlı Kuvvetler Personeli tarafından sevk ve idare olsa da, ABD-RUS yapımı ve HEDEFin TÜRKİYE olduğunu kâmûfle etmeye yönelik TUZÂK (yeni bir Sykes-Picot gizli Anlaşması versiyonu) olduğu âsla gözden ırak tutulmamalıdır!

 

MİNSK ÜÇLÜSÜ

Azerbaycan'ın, yarım asırdan fazla zamandır, işgâl edilen Topraklarının, MİNSK ÜÇLÜSÜ itlâf DEVLETLERİnden, biri olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Azerbaycan ordusu, Ermenistan'ın egemen topraklarını terk etmesi gerekiyor” açıklamsıyla, aslında MİNSK ÜÇLÜSÜ denilen, Ermenistan’ın özel kollayıcısı devletleri gibi hareket ettiklerinin ve işgalin neden çözümsüzleştiğini de deşifre etmiştir.

 

 

Anlaşılmayan:

“İslâmiyet batıdan gelse hepiniz Müslümân olurdunuz.... Batı özentisi; beyninizi kemirmiş.”

Necip Fazıl Kısakürek

(Mustafa Baygın Büyüksaat Gazetesi 2 Haziran 2021 Tarihli Yazım)