Sarı Sıcakların Başkenti

  CHP, Avrupa ve Tarihi Bilmemek  (31 Aralık 2020)   CHP, özellikle de Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hemen her konuşmasında, “CHP’ Türkiye’yi Kuran partidir”, “CHP Atatürk’ün kurduğu partidir” diyor. Bunun analizine genel açıdan bir bakalım. Öncelikle Bir partinin Genel Başkanı, önce kendi, sonra da dünya tarihini bilmesi gerekir. Bilmiyorsa da öğrenmek için âzâmi çaba sârfeder. Osmanlı’yı, Devlet-i Âlîyye’yi parçalamak, üleşmek için çalışıp çabalayan, Trük(Müslümân)a karşı Haçlı saldırıları gerçekleştirmek için plân üzerine plân kuran İtlâf Devletleri, Türkiye’yi Avrupa’nın kuklası yapmak için mi uğraşmayacaktır? Hani Kılıçdaroğlu hemen her defâsında, “CHP Mustafa Kemal’in Partisidir” diyerek övünüyor ya. Peki, Mustafa Kemal kime karşı Kurtuluş savaşı vermiştir, bu günkü   Avrupa Birliği üye Devletlerine karşı değil mi? Bu gün Avrupa Birliği ve onların mahkemelerini Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kararlarının üstünde görür ve kâbûl ederseniz, o zaman Mustafa Kemal nede

Memleketin Haini Bitmiyor (Bölge Gazetesi, 6 Nisan 2016, Çarşamba Günlü Yazım)   Mesele memleket meselesi, Erdoğan meselesi değil! … Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürütülmek istenen operasyonlar, bazen manşetlerle, algılarla yönetilmek istenen toplumu huzursuzlaştırmak için, Erdoğan’ın hemen her Yurtdışı ziyaretleri arifesinde veya zamanında teröristlerle saldırılar gerçekleştiriliyor. Erdoğan Başbakan koltuğuna oturduğunun ertesi yılı 8 Haziran 2004’te, Push oğlu Push’un özel davetlisi olarak Washington’a gitmişti. … G-8 zirvesine katıldığında, PKK süregelen ateşkesi bozuvermişti, hiçbir neden yokken. Karakola saldırı sonucunda 3 şehit verilmişti. … Türkiye, Ekim 2008’de Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi ile görüşmelerinin hız kazanmasının ardından, teröristlerce 4 Kasım’da Aktütün Karakoluna saldırıldı, 17 şehit verildi. … Bir yıl sonrasında, yine Washington’da, çalışma ziyareti üzerine Başbakan Erdoğan Obama ile 7 Aralık 2009 günü görüşme gerçekleştirecek. Gör

  Çevre ve Şehircilik Bakanlığına Açık Mektup   (Bölge Gazetesi, 05 Mart 2016, Salı Günlü Yazım)   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendi bünyesi ile birlikte, bağlı birim ve kurumları da geliştirerek değiştirmeye devam ediyor. Ancak ne var ki bazı belediyeler değil değişim ve gelişime ayak uydurmayı, günün şartlarına ve ihtiyaçlarıma göre inşaatlardaki zorunlu ihtiyaçların yapılmasının önünü kapatıyor. Hafta sonu iş icabı gittiğim Hatay Merkez (Antakya) ilçesinde eski belde, yeni Ekinciler mahallesi pıtrak biter gibi inşaatlara gark olmuş. Belediye, inşaatalar arasında yol (parke) yaparken altyapının yeterli olup olmadığını dahi kontrol etmeden çalışmalarını hızlandırmış. Bir kısmını yapmışken, kanalizasyon patlaması yaşıyor. Görüyor ki altyapı adına bir şey yok. 10 -15 katlı veya 35-40 daireli bir apartmanı idare edecek borularla iş götürülmeye çalışılmış. Yanlıştan, yaşanan kaza neticesi dönülmüş ve gerekli çalışmalar yeniden başlatılmış. Bitti mi? Hayır! Asıl problem de

  Çukur Diye Mezarını Kazanların Başına Çiçek Dikmeyin (Bölge Gazetesi, 1 Nisan 2016, Cuma Günlü Yazım)   Millet olmanın ağırlığı, sorumluluğu vardır ki, o nedenle her daim içeride birileri hinlik, bozgunculuk çıkartmaya kalkışa gelmişler ve öylece de devam etmek istemektedirler. Bu sadece bugünü oyunu değildir elbette. Öyle olsaydı, “Ey oğul, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. …” diyerek başladığı sözünün arasında, “ …   Ey oğul! Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki, devlet yaşasın! … Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Azminden dönme, çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil. Her işin gereğini vaktinde yap. İnsanları yaşat ki, devlet yaşasın! …” diyerek uyarı ikazlarında bulunur muydu, oğlu Osman Gâzi’ye babası Şeyh Edebâli.   Geçmişini Bilmeyen Geleceğini Mâ’mur Edemez     Devlet millet olur, milletsiz devlet olmaz. İnsanını yaşatmak, düzeni sağlamak isteyen milletimiz Devlet

  Meselenin ve Tehlikenin Farkında mısınız?   (Bölge Gazetesi, 31 Mart 2016, Perşembe Günlü Yazım)   Daha önce yazdığımız gibi, yılan, kendini besleyenlerin koynuna girerek ağızlarına zehrini boşaltmaya devam ediyor. Yıllardır Türkiye’yi kendi içinde terörle terbiye(!) etmeye kalkışanlar, farkına varsalar da belli etmemeye uğraşıyorlar, terbiyelerini, edeplerini, güvenlerini, itibarlarını, kariyerlerini, kısaca kendilerince kıymetli olan her şeylerini kaybediyorlar. Yani ava giderken avlanıyorlar. Türkiye’ye, “Terörle müzakere” önerenler, iş kendilerine gelince zerre i miskâl uygulamaya almıyorlar. Bakını anlayacaksınız, Hollanda’da orantısızca yakalanıp derdest edilen gazeteci – yazarın yanında ne kendilerinden bir milletvekili, ne de başka bir ülkenin diplomatı nevzûhur oldu! … Orada peydahlamayanlar, ne hikmetse çıkıp Türk mahkemelerinin Hâkiminin huzurunda “ben buradayım! Bize rağmen hüküm vermezsin!” imâ ve edepsizliğinden, hukuk bilmezliğinden, hadsizliğinden pozlar

  Kimse Kusura Bakmasın, Adana Güzelleşecek! (Bölge Gazetesi, 30 Mart 2016, Çarşamba Günlü Yazım)   Adana Büyükşehir Belediyesi beraberliğinde oluşturduğu   “ Adnan Menderes Bulvarı Sahil Düzenleme ve Kültür Aksı Projesi” hayat bulacak gözüküyor. Adana Büyükşehir Belediyesi Projeler Dairesi Başkanlığı, Adana Genç İş Adamaları Derneği (AGİAD), Devlet Su İşleri (DSİ) 6. Bölge Müdürlüğü ve Peyzaj Mimarları Odası Adana Şubesi’nin birlikte oluşturduğu proje ekibi. İşin eğitim boyutunu da göz ardı etmeyerek Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Seramik Bölümü ile Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nü de proje ortağı yaptıkları çalışmalarının sonuca ulaştırılması ve hayata geçirilmesinin en büyük adımı olan “Devlet Bahçeli Köprüsü” temeli bu gün atılıyor. Hem de köprüye adını veren MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli tarafından. Çukurova ilçesi, Sarıçam ve Yüreğir ilçelerini Adnan Menderes Gölü üzerinden bir birine bağlayacak, köprünün özellikleri ise; Belediye imkânları ile yapılan, Türkiye’n

  Adana’da AK Parti İl Başkanlığı Bombası (2) (Bölge Gazetesi, 29 Mart 2016, Salı Günlü Yazım)   Biz Kırk Kişiyiz Kırkımız da … Dün kaldığımız yerden devam edelim. Ne demiştik en son; Deveye sormuşlar, boynun niye eğri diye. O da nerem doğru ki demiş. Bizde oynanmak istenen acem oyununun neresini düzeltelim ki? demiştik. … … Evet, kimse “bulut” arkasına saklanarak, göndere “bayrak” çekip gölgesinin arkasında gökten “Zenbilci” eliyle inmeye kalkışıp, işini “sağlam” kazığa bağlamaya kalkışmasın! … Sizin karşınızda elini güçlü tutmak isteyenler de, Kadın kolları teşkilatı üzerinden “loca” gücü oluşturmaya çalışmakla cevap vermişlerdir, ilk hamle olarak. Hem de TBMM’de Grup Toplantısı esnasında. ... üstelik canlı yayınla Türkiye’ye deklare ederek. … Birileri Ergenekon vari Acemliklerle yürümeye kalkışmaktansa, mertçe yol yürümeli ve kimseye diyet borcu oluşturmadan hedefe yürümelidirler. … Erdemlilik bunu gerektirir! Basın ile kendinize alan açmaya kalkışacağınıza, partil

  Adana’da AK Parti İl Başkanlığı Bombası (Bölge Gazetesi, 28 Mart 2016, Pazartesi Günlü Yazım)   Adana AK Parti İl Başkanlığına talip olanlar, mertçe meydanlara çıkıp, “ben il başkanlığına talibim” demek yerine, basın üzerinden kumpas kurarak acem oyunu ile işini yürütmeye çalışıyorlar. (unutmayın ki, kendini bilmez 1-2 kalemşor, dün olmadık hakaretler ettikleri kişilere, bu gün makam ve mevkileri için olmadık yalakalık yapabiliyorlar! …) Bu zihniyet ve harekette bulunanların meseleleri memleket olamaz! olsa olsa kendi hırs ve ihtiraslarının tatmin edilmesi olur. … Sen neymişsin be politika! Yıllarca senin üzerinden makam, mevki kapmış, maaş almış, kartvizitini kalabalıklaştırmış, kamuoyuna kendisini tanıttırmış ama şimdi kalkmış basın üzerinden kaos, dedikodu, iftira, karalama, dahası algı operasyonu gerçekleştirmeye çalışanları tanımlamak, sınıflandırmak da zor. ... Biri sokak ziyareti ile “siyasette ben varım, benim işaretimi bekleyin!” derken, birileri kendi sırlarını