Simetrik ve Asimetrik Saldırılar, ABD’nin Kendinden Olmayan Özel Kuvvetleri
Simetrik ve Asimetrik Saldırılar
Türkiye
olmadan asla, dünyanın kapalı kapısını açamayacaklardır!
Çünkü anahtar,
yani dünyanın kapısının kilidi Türkiye’dir.
Geçmiş
yıllarda, birkaç yazımda olduğu gibi, son olarak, Şubat 2021’de, “Asimetrik
Saldırılar Başladı, Hedef Türkiye! (Rezerv Ülke)”
başlıklı
yazıyı kaleme almış ve Türkiye uyandı, “Dün
dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lâzım!” diyen
Mevlânâ’nın sözüne uyarak, geçmişe kızmaya, o dış dayatmalara evet demek
zorunda kalanlara kızmayı bırakmanın zamanı gelip geçmiştir. Onlarla meşgul
olmaya, zâmân îsrâfına da gerek yoktur” demiştik.
Hem içeriden
yapılan tazyik, hem de dışarıdan uygulanan baskının şifrelerinin ve dalga
boyutu frekanslarının aynı olduğu nedense anlaşılamıyor veya analiz
edilemiyordur.
Türkiye’de,
iç muhalefetin de, dışarıdan gelen baskının da, iktidarda olan Ak Parti’ye
değil de, nedense, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a yapıldığının alt yapı taşlarının
neler olduğu irdelenmediği için, şifreler de kırılamıyor.
ABD’nin Kendinden Olmayan Özel Kuvvetleri
ABD’nin
Dışişleri Bakanlığı koltuğunda otururken, Hillary Clinton; “Artık Stratejik
olarak askeri gücümüzü kullanmıyoruz. Ancak, pekçok ülkede olaylara anında
müdahale edecek ÖZEL KUVVETLERİMİZ VAR”
derken neyi ifade etmişti dersiniz!
Anlaşılmayan
ne!
İngiltere
aklı ile donanmış olan ABD İstihbaratı CIA’yı da kontrolü altında tutan ve
yöneten, ülkelerin rotalarını belirlemeye çalışan ve onlara güzergâh belirleme
yeti ve yetkisinin kendinde olduğunu öne süren ABD derin devleti, özellikle
Türkiye’nin kendi başına özgür, hür ve bağımsız hareket etmesini kabullenebilir
mi, kabullenmez!
Türkiye’de,
özellikle 2010’dan sonra yaşanan iç çekişme, gerilimlere bakıldığında bunu
anlamak hiçte zor değildir.
Kırım’ın
işgal edilmesi, Arap Baharı denilen ama gerçekte ülkelerin çatı yönetimlerinde önemli
değişikliklerin gerçekleştirilmesinin ana amacı Türkiye’yi kontrol altına almaya
çalışmak ve yönetim kademesini saflarına çekmekti!
Hillary
Clinton’un ABD Dışişleri Bakanı iken yaptığı açıklamayı, yıllar sonra ABD
Merkezli Newsveek dergisi, (iki yıllık süren araştırma sonucunda diyerek de
algı yönetimi yapmayı da ihmal etmeden), Amerikan Savunma Bakanlığı görevini
yürüttüğü iddia edilen PENTAGON, son 10 yılda 60 bin kişilik büyük “GİZLİ” ordu kurulduğundan bahsediyor.
Bilinen “SIR”rı İfşa ediyor.
Acı olan nedir
derseniz!
Kendisinin kelli felli gazeteci olduğunu iddia eden bazıları, bu oluşumun tespiti için 2 yıllık çalışma yapıldığından ve gerekçesinin de, ADB dışındaki ülkelerde, PENTAGON’un isteğiyle, Gayri Nizami Operasyonlarda kullanmak üzere oluşturulduğundan bahsediyor olmaları.
Dışişleri
Bakanı iken Hillary Clinton’ın söylediğinin görmeyen, okuyamayan, anlamayan
sözde bazı gazetecilerin, Başkan Bill Clinton’un Genel Kurmay Başkanı’nın; “Biz
Dünyayı Rusya ile bölüştük. Roller Belli. Herkes gereğini yapıyor. Dünyayı
böyle idare ediyoruz. Herkes bu tiyatroyu seyrediyor” dediğinden de haberlerinin olmadığı, ABD Rusya
gerginliğinin de aslında dünyayı bölüşmek üzerine kurgulanmış algı ve
manipülasyondan ibaret olduğundan habersizdirler.
Gayri Nizami
Operasyonlar İçin Özel Kuvvetler
Sakın,
bu 60 Bin kişiden müteşekkil, Özel
Kuvvetlerin sadece eli silahlı TERÖRİSTLER olduğu zannedilmesin!
Meselâ;
İlaç
üreten SAĞLIK ister mi? İSTEMEZ!
Silah
satan BARIŞ ister mi? İSTEMEZ!
Hırsız
olan HUKUK ister mi? İSTEMEZ!
Din
satan İLİM ister mi? İSTEMEZ!
Bu
kriterler üzerinden 60 Bin kişilik Özel
Kuvvetler’in nerelerde, nasıl kullanılabileceğinin de ipuçlarını deşifre
etmektedir!
Anlaşılmayan?
Simetrik
ve Asimetrik saldırıların ki, arkasında Siyonun Ehl-î Sâlîp’inin TERÖRİST ve
HAYDUT DEVLETLERİnin, öncelikli Hedefi Türkiye, özelde ise Başkan Recep Tayyip
Erdoğan olduğunun daha açık ve net olduğu ortadadır.
İsrail’in
Filistinliler, dolayısıyla da Müslümân’lara soykırım uygulamaya kalkışması,
Yunanistan’ın sürekli kuduz köpek gibi havlattırılması, Fransa’nın Macron
üzerinden kırmızı boğa görmüş gibi saldırtılması, Saldırı değil Savunma amaçlı
olmasına Rağmen S-400’lerin problemmiş gibi lânse edilmesi, PKK’nın terör
saldırılarının, teknolijiye evrilerek yaptırılması, DEAŞ’ın yeniden
hortladığının iddia ettirlerek Türkiye’de yakalnmaya başlamaları. FETÖ’nün
etkisinin bitmediği, uyuyan hücrelerinin emir beklediğinin taraftarlarına,
avanelerine empoze edilmesi. Daha da ötesi Bill Gates’in Adamlarının DSÖ ve
Başkanlığını yapan Tedroos Adhanom marifetiyle, tavsiye uygulamasıyla Filim
Kurullarında yazılan ve sahnelenen Plândemi Tiyatrosunu yönetenler.
Tüm
bu ve benzeri olaylar içerisinde, Kravatlı, yönetici, İdareci, sakallı, şalvarlı,
takım elbiseli, titri olan, sıradan vatandaş gibi gözükenlerin de varlığının
göz ardı edilmemesi gerekir!
Başkan
Recep Tayyip Erdoğan, bu kurulan tuzakların ve PENTAGON’un Özel Kuvvetlerinde yer alanlardan birçoğunu da bildiği
ve tespiit ettiği için, içeriden ve dışarıdan baskılanıyor!
Bir
an düşünün; Başkan Recep Tayyip Erdoğan, “Ey!”
değil de, “Sayın Dostum Biden ve sevgili Başkanlar, Emmanuel Macron, Angela
Merkel, Benyamin Netanyahu, Kardeşlerim Abdulfettah El Sisi, Muhammed Bin
Selman, Muhammed Bin Zayed. Bizi ihyâ eden NATO, BM, AB! Sizinle birlikte,
çıkarlarınızı koruyacak ve kolayacak şekilde birlikte hareket etmeye, çalışmaya
her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var, buyurun oturup görüşelim,
anlaşalım!” dediği an ne içeriden, ne de dışarıdan en uak bir tâzyik
görülemez, gösterilemez. Hattaki hatta, içeride muhaliflik yapanlar, Sayın
Erdoğan’ın yanından ayrılması sağlananlara muhaliflik bıraktırılır.
İçerideki
muhalif olan kanatlar ise, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın dış
politikalarında, her zaman yanında ve destekçisi olmaya hazırız. Çünkü, dış
politikada muhalefet olmamız değil, Türkiye’nin menfââtleri önceliğimizdir!”
demeye başlarlar! ....
Allah muhâfâza, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, varsayım olarak
ilettiğimiz, böyle bir davet oluştursa, Türkiye yeniden eski günlerinde olduğu
gibi, dünya gündeminden düşer, Rezervlik görevini hakkıyla icra etmiş olurdu. Kilit
ülke olmasına rağmen, kilidi kontrol edenler, dünyada istedikleri devlete
kapıyı açar, istemediklerini o kapıya giden yola dahi çıkarttırmazlar.
isterseniz bir de böyle bakmayı deneyiniz, Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan
üzerinden yaşananlara! ...
Anlayana:
“Yanlış bildiğin yolda; herkesle yürüyeceğine, doğru
bildiğin yolda; tek başına yürü.”
(Mustafa Baygın, Büyük Saat Gazetesi 22 Mayıs 2021 Tarihli Yazım)
Yorumlar
Yorum Gönder